Özet
Türkiye'de mimarlık ve şehircilik alanında yapılan akademik çalışmalarda deprem konusu, deprem sonrası geçici ve kalıcı konut alanlarının inşası üzerinden pek çok defa ele alınmıştır. Depreme maruz kalan yerleşim alanlarının yeniden inşa süreçleri ve geçirdiği değişimler ise incelenmesi gereken bir diğer konudur. Bu noktada, küçük bir pazar yeri olan Düzce kent merkezinin zaman içinde küçük ölçekli bir şehir görünümünü alırken 17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 depremlerinde yıkıma uğraması ve sonrasında yeniden inşa süreçlerini yoğun bir şekilde tecrübe etmesi nedeniyle özgün bir çalışma alanı olduğu görülmüştür. Depremzedelerin günlük hayatlarında depremi bir milat olarak kabul etmeleri, yaşanmışlıklarını ve zamanı deprem öncesi ve sonrası olarak ayırmaları, depremin kentsel bir eşik olarak da okunabileceğini düşündürmüştür. Bu bağlamda, kentsel ölçekten başlayarak, bir yapı ve bir oda ölçeğine kadar okuma yapabilmeye olanak sağlayan kentsel morfoloji kavramı çalışmanın teorik altyapısını oluşturmuştur. Tarihsel-coğrafi yaklaşımla kenti bir süreç içinde ele alarak kent formunun biçimlenişi çözümlenmiş, sonrasında tipomorfolojik yaklaşımla kent merkezinden 19 adet konut yapısı incelenmek üzere seçilmiştir. Bu yapılara ait edinilen bilgiler ışığında, bilgi föyleri hazırlanmış, her yapı deprem öncesi ve sonrası olarak karşılaştırılmıştır. Bahsedilen kavramsal çerçevede yapılan incelemeler, gözlemler ve analizler doğrultusunda sadece inşa faaliyetleri değil ilişkili yönetmelikler ve uygulamalar da paralel olarak okunmuştur. Kenti bir bütün olarak ele alan yaklaşımla, kentsel gelişim dönemleri belirlenmiş, bu dönemlere ait konut tipleri ve tiplerin belirgin özellikleri tespit edilmeye çalışılmıştır. Deprem ile ilişkili olarak konut sorunu, kent merkezindeki deprem sonrası yapılaşma stratejilerini merkeze alarak Düzce özelinde irdelenmiştir. Bu çalışmanın, hem orta ve küçük ölçekteki kentlerin konut yerleşimlerini hem deprem sonrası inşa süreçlerini deneyimleyen kentlere dair yapılacak tasarım ve uygulama alanındaki önerilere katkı sunması hedeflenmektedir.