Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Açık Bilim, Sanat Arşivi
Açık Bilim, Sanat Arşivi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve yayınların etkisini artırmak için telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.MSGSÜ'de Ara
Mekansal müdahaleler için bellek çalışması : örnek konu gecekondu “dönüşüm”ü
Özet
Toplumların belleğine mekanlar, mekanların belleğine de toplumlar kazılıdır. 'Hangisinin varlığı hangisini çağırıyor?'dan çok, neden, neyi hatırlamak gerektiği ve belki de en zoru 'nasıl' hatırlamak gerektiği üzerine düşünülmelidir. Geçmişi bağlamı ile anlamak, geleceği de biriktirdiklerimizden öğrendiklerimizle inşa etmek gerekir. Belleğin çalışma şekli olan hatırlama ise bugünün süzgecinden geçerek geçmişe bağlanma ile olur. Geçmiş, bugün yeniden kurulur ve bu özelliği de mekansal müdahaleler için önemli bulunmaktadır. Geçmiş de bugünden, gelecek de bugünden şeklini almaktadır. Gecekonducuların birlikte ürettikleri yaşam mekanlarını anlamaya çalışmak, on yıllardır verilen mücadelelerden öğrenebileceklerimiz ve bu deneyimlerin çıktılarını geleceğe aktarma şansı yakalamak açısından değerlidir. Bu sebeple bellek çalışmasının mekanın içindeki deneyimi dışarı çıkarmak için önemli bir araç, bir analiz girdisi olabileceği düşünülmektedir. Dolayısıyla çalışma, iki ana aks üzerinden disiplinlerarası bir yaklaşımla kurgulanmaktadır. Birincisi, bellek ve kolektif çalışmalarının ne olduğu, mekansal müdahalelerde neden yer alması gerektiği ve ikincisi, gecekondu dönüşümlerine müdahale edilmesi gerektiğinde, yaklaşıma bellek çalışmasının 'nasıl' dahil edilebileceğidir… Gecekondu mefhumu, kendi doğası gereği devamlı değişip dönüşerek bugünlere gelmiştir. Değişim, eklenme, 'dönüşüm', gecekondu ve gecekonduluların belleğinde de vardır. Bellek çalışmalarının en önemli özelliklerinden biri resmi tarih bilgisinin karşısına yaşanmışlık boyutunu katmaktır. Gecekondu, sadece sonunda 'ne' olduğu ile değil; süreç içerisinde var olmasının 'nasıl' olduğu ile tartışılması gereken bir konudur. Günümüz kentsel dönüşüm argümanlarınca 'haksız kazanç sahibi' ya da 'işgalci' olarak tanımlanıp fiziksel yapı durumları da afetle ilişkilendirilip borçlandırılmaları ya da zorla yerinden edilmeleri söz konusudur. Dolayısıyla, bu konuda neler yaşandığına ve kentsel dönüşüm yapılacaksa bile 'başka türlü' yapılması gerektiğine dair alternatif bakış açılarının çoğaltılması önemli görülmektedir. Bu çalışmada başka türlünün arayışında 'bellek çalışması' önemli bir araç olarak ortaya konmaktadır. İstanbul'un nitelikleri, konumları, coğrafi özellikleri ve kuruluş gerekçeleri bakımından farklı mahalleleri ile çalışılması (özellikle) tercih edilmiştir. Böylelikle, bir yandan da tüm sürecin ortak bellek çıktıları olup olmadığı araştırılmıştır. 'Mahalleler Birliği' derneği aracıyla seçilen üç mahalle; Sarıyer- Çayırbaşı Mahallesi, Üsküdar, Kuzguncuk-İcadiye arasında bir mahalle ve Sultangazi-Habibler (2017-2018) çalışmanın 'esas görüşme' alanları olarak belirlenmiştir. Çayırbaşı, devlet tarafından yer gösterilerek kurulmuş, civarındaki fabrikalalarla ilişkili bir mahalledir. Kuzguncuk-İcadiye, dere yatağına kurulmuş, Üsküdar merkeze oldukça yakın bir yerleşimdir. Habibler, daha kırsal nitelikte; tuğla ambarlarında çalışanların ilk gecekonduları yaptığı bir mahalledir. Bu mahallelerde, dernek temsilcisi eşliğinde tekli ve/veya çoklu görüşmeler yapılmıştır. Yine Fikirtepe (2014) Beşiktaş-Arnavutköy (2013) ve Beykoz-Çiğdem (2017-2018) mahallesi sakinleriyle yapılan görüşmeler de esas görüşmelerin çizdiği çerçevede değerlendirmeye katılmışlardır. Görüşmecilerin belirlenebilmesi için mahalle temsilcilerine bildirilen en önemli kriter; görüşülecek kişinin (tercihen), mahallenin kuruluş aşamasından beri sürecin içinde yer almış olmasıdır. Bu görüşmelerden çıkan bilgiler ya da tavsiyelerle de görüşme grubu genişletildiği olmuştur. Çalışma boyunca farklı yöntemler eş zamanlı uygulanmıştır. Teorik arka plan çalışması, hem bellek çalışmaları ve bellek-mekan ilişkisileri için hem de gecekondu tarihçesi için yapılmıştır. Saha çalışmalarında derinlemesine görüşmeler ve mekanla kişi arasındaki etkileşim vasıtasıyla belleğin tetiklenmesine olanak sağlayan "hareketli görüşmeler" gerçekleştirilmiştir. Saha çalışması dökümünde aktarımlar için harita ve görseller tasarlanmıştır. Görüşmeler esnasında yönlendirme olabildiğince kısıtlı tutulmuş, kişilerin kendi hikayelerini anlatmalarına alan açılmaya çalışılmıştır. Böylelikle neleri hatırladıkları ve anlatmaya değer buldukları üzerine değerlendirmeler yapılmaya çalışılmıştır. Teorik arka planda, ilkin bellek çalışmaları ve ortaya çıkış motivasyonları ile deneyimin ön plana çıkarıldığı çalışmaların artmasındaki eğilim araştırılmıştır. Bellek çalışmaları, 20. yy dünya savaşlarından itibaren gündeme gelmiştir; özellikle 2. Dünya savaşının yıkıcı deneyimlerinden ve soykırım gibi büyük ölçekli travmatik olaylarından sonra, bir nevi ihtiyaç olarak ortaya çıkmıştır. Güçsüz, dezavantajlı konumdaki kesimleri anlamak için, resmi tarih verilerinin yetersiz kaldığının eleştirisi ile gelişim kaydetmiştir. Bellek çalışmalarının ortaya çıkış gerekçesi gibi, kentsel dönüşüm deneyimlerimiz de travmatik sonuçlara sahiptir. Bu sebeple bellek çalışmalarının mekânsal müdahalelere doğru genişlemesi ve çıkarımlarının bu müdahalelerde kullanılması, deneyimi aktarma, travmatik olaylarla yüzleşme, kimlik hassasiyetlerini ön plana çıkarma gibi faydaları nedeniyle önemlidir.. Literatürden hareketle bellek çalışmaları ile kentsel müdahaleler arasında bağlantı noktaları kurulmuştur. Öncelikle, bellek çalışmaları bağlamlı bir geçmiş okumasını olanaklı kılar. Çünkü hatırlamak şimdide olur. Deneyim aktarımı esnasında, geçmişe 'insani boyut' ve yaşanmışlık derinlik katılır. Mekansal dişiplinlerde de geçmişten öğrenmek önemli bir yaklaşımdır. Tüm bu bağlantı noktaları, bellek-mekan diyalektiği ile desteklenmektedir. Çünkü belleksiz mekan, mekansız bellek yoktur. Yerin ruhu vardır, mekanın ve mahallenin de; o yeri deneyimleyenin de mekanla ilgili belleği. Lefebvre'in toplum ve mekanın devamlı olarak ilişkide olduğu savı, bu açıdan çalışma kurgusunda yer almaktadır. Bellek arka planından sonra, gecekondu tarihi, süreç okumasına arka plan sunması için irdelenmektedir. Sebep-sonuç ilişkisi örnek konuda De Certau'dan ödünç alınan kavram çifti taktik-strateji ile ele alınmıştır. Tarihsel çerçeve; ekonomi politikaları ve dönemin üretim biçimi ve bunların genel görünümde kente yansıması, özellikle gecekondu ve gecekonduluları ilgilendiren yasal ve yönetsel değişimler ve sosyal konular ile kapsamlı bir çerçeve kurulmaktadır. Nedensellik bu şekilde de izlenmektedir. 'Gecekondu belleği' başlığı yapılandırılırken kolektif bellek çalışmaları üzerine yapılan teorik arka plan ve çıktıları kullanılmıştır. Bu çalışmada, belleklerine danışılan kişilerin aktardıkları da önemli bir 'kaynak' olarak ileri sürülmektedir. Böylelikle tarihsel araştırmanın üzerine yeni bir katman eklenmektedir: Deneyim aktarımının sunulduğu bölüm. Konunun çerçevesini çizen başlıklar şu şekilde ortaya çıkmıştır: Kente geliş tarihi ve belleği, kolektif bellek temaları, bellekler üzerinden mekansal 'dönüşüm'ler ve değerlendirme. Gecekondu geliş tarihi ve belleği başlığında, gecekonduluların kente geliş gerekçeleri ve kentin ihtiyaçları bağlamı, saha görüşmelerinden gerektiğinde literatür desteği de alınarak sunulmaktadır. Gecekonduluların belleği ele alınırken, farklı mahalleler ve profillerden kişilerin anlattıklarında görülen kesişimler, teorik arka plana yaslanarak 'kolektif bellek temaları' ismini almıştır. Kolektif bellek; ortaklaşılan hatıraların, çözümlerin, mekanın üretiminin, yeniden üretim pratiklerine yansıtılması bakımından kılavuzluk yapması gereken çıktılar olarak da düşünülmektedir. İçinde aidiyet barındırır. Bu sebeple anlatıcıların neleri anlatmaya değer gördükleri titizlikle değerlendirilmektedir. Farklı mahalleler arasında çıkan benzerlikler olması da, bir üst ölçekte, 'mahalleler ötesi' bir 'gecekondu' ortak paydası olabildiğini göstermiştir. (Kolektif) Bellek temaları; 'kuruluş temaları', 'meşruiyet ve mülkiyet temaları', 'mahalle temaları' altbaşlıkları ile verilmektedir. Buna göre fikir vermesi açısından öne çıkan temalar şu şekilde sıralanabilir: Dikenlik, çamur, çeşme/kuyu, lüküs/gaz lambası, mücadele, macera, çile, hastalık, çukur. belediye çavuşu (zabıta),rüşvet, yıkım, yeniden yapma, devlet, tapu, tapu tahsis, zenginle kıyas, vatan-millet sevgisi, zaman mefhumu. Komşuluk (büyük aile), çürük elma (uyanıklar), hastaneye götürme, bakkal, düğün-cenaze, eskiden-şimdi/ eski-yeni, ağaç ve hayvan. En genel bellek çıktıları olarak ise; dayanışma, mücadele, meşruiyet konuları sayılabilir. Dayanışma konusu tez boyunca yer alan, hem süreç hem saha çalışmalarında en öne çıkan başlıklardan biridir. Bir diğer değerlendirme çıktısı, mekân-bellek ilişkisine dair olmuştur. Buna göre gecekonduların 'adım adım', zamanla şekillenmesi incelenmiş, kapsam aynı zamanda, 'dönüşüm' temaları olarak adlandırılmıştır. Bu bölümde ise, üzerine gidilmek için iki önemli çıkarım ortaya konmaktadır: Birincisi, mekan ile ilişkilenerek, yani mekanda gezerek ya da mekana elverişli açılardan bakarak görüşmenin; diğeri ise, mekansal çıktıların haritalar ya da başka araçlar eşliğinde görselleştirilerek değerlendirilmesinin, mekansal ve toplumsal okumaya katkı sunduğu görüşü. Çalışmada, ortak alanların, ve komşuluk ilişkilerinin hesaba katılması; ağaçların/suyun (kaynakların) korunup yaratılması gibi genel bulgular da elde edilmiştir. Son olarak bu gecekondu çalışmasının mekansal müdahaleler için sunduğu katkılar şu şekilde sıralanabilir: Kolektif bellek temaları ile kullanıcılara özgü sembolik değerler ile o yere özgü durumlar, referans noktaları ve sorun ve potansiyelleri ortaya konabilir. Kullanıcı deneyimi öne gelir, geçmişe insani boyut katılır. Mekansal kullanımlara kullanıcı deneyimi üzerinden bakılır. Kullanıcıların mekan ile kurduğu veya kurmasını planladığı ilişkinin cevapları geçmişten de sağlanabilir. Değişimin hızına ve hatta hesapsızlığına karşı, kişilerin, mekanların, kentlerin belleğine tutunulabilir.'Yanlış anlaşılma' ve manipülasyonların önüne geçilebilir; olumsuz konuların çözülebilir; olumlu konularda sürdürülebilirlik sağlanabilir. Süreç odağı ile neyin neden önem taşıdığı araştırılıp geçmişteki kimi izlerin geleceğe aktarılmak üzere güncelle uyumlu hale getirilmesi sağlanabilir. Yabancılaşılan konuları yeniden değerlendirmeye fırsat doğabilir. Böylelikle çalışmada, bellek çalışmaları mekansal disiplinlere, bağlamlı ve derinlikli bir bakış açısı ile katkıda bulunmak üzere davet edilmektedir.
Koleksiyonlar
- Fen Bilimleri Enstitüsü [429]