Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Açık Bilim, Sanat Arşivi
Açık Bilim, Sanat Arşivi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve yayınların etkisini artırmak için telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.MSGSÜ'de Ara
İç mekân tasarımında Foucault yöntemlerini kullanarak Heterotopya arayışında yeniden işlevlendirilen yapılar : Kadıköy Bölgesi örneği
Özet
Heterotopya kavramı, 20. yy. filozoflarından olan Michel Foucault tarafından 'Başka Mekânlara Dair' isimli yazısında mekânsal bir tabanda geliştirilmiştir. 'Öteki mekân' ya da 'Diğer mekân' olarak Türkçe'ye çevrilebilen heterotopya kavramı, Michel Foucault tarafından altı ilke ile örneklendirilmiştir. Ancak sınırları bu altı ilke ile kesin bir şekilde çizilmediği için, pek çok araştırmaya konu olmuştur ve olmaya devam etmektedir. Michel Foucault'nun antipozitivist yaklaşımının da etkisiyle heterotopya kavramı, araştırmacılar için üzerine düşünmeye devam edilebilir ve sürekli geliştirilebilir bir kavram olarak durmaktadır. Çeşitli sebeplerle olağandışı bir ikilik yaratan, kullanıcı üzerinde mekândan beklenen homojen algı yerine, birbiriyle örtüşmeyen heterojen bir algının yaşanmasına sebep olan bu mekânlar, 'mekânsal heterotopyalar' olarak tanımlanabilmektedir. Foucault 'Öteki Mekânlara Dair' yazısında bulunan altı ilkede, heterotopyaları ağırlıklı olarak kentsel mekânlar üzerinden değerlendirmiş olmasına rağmen bazı ilkelerde iç mekânların da bu etkiyi yaratabileceği görülmektedir. Bu nedenlerle mekânsal heterotopyaların iç mekânda aranması ve yansımalarının değerlendirilmesi gerekli görülmüştür. Bu tez çalışmasında, heterotopya bağlamında yeniden işlevlendirilen tarihi mekânları incelemek hedeflenmektedir. Heterotopyaların; gerek zaman kavramı ile olan ilişkileri, gerek yönetim stratejilerine uygun organize edilmiş mekânlar olmaları, günün gereklilikleri dikkate alınarak işlevi değiştirilen tarihi yapılarla benzerlik kurulmasına sebep olmaktadır. İlave olarak, düzen mekânı olması planlanırken, planlanamayan bir enerji açığa çıkaran heterotopyalarda olduğu gibi; işlevi değiştirilen tarihi mekânlarda da ortaya çıkan eski-yeni enerjisi bulunduğu düşünülmektedir. Çalışmanın amacı; yeterli sembol ve imgeyi koruduğu takdirde, yeniden işlevlendirilen tarihi mekânların heterotopik mekânlar olarak değerlendirilebileceğini tespit etmektir. Bu ilerleyiş neticesinde araştırma bölgesinin semantik değerlerine dair bir çıktı sunmak da hedeflenmektedir. Araştırmada incelenmek üzere, Kadıköy İlçesi'nde bulunan ve yerel yönetimler tarafından işlevi değiştirilen tarihi yapılar tercih edilmiştir. Kadıköy İlçesi'nin, İstanbul'un en eski yerleşim yerlerinden biri olması bölgenin tercih edilmesinde birincil etken olmuştur. Buradan yola çıkarak yeniden işlevlendirilen yapılara rastlama imkânı yükselmektedir. İkinci tercih sebebi; farklı işlevdeki mekânların doğru restorasyon yöntemleri ile toplumsal bellek dikkate alınarak yeniden işlevlendirildiğinin gözlemlenmesidir. Son olarak; bölgede tarih boyunca çeşitli din, ırk, kültür vb. kimliklere sahip kişilerin yaşamış olması ve bu çeşitlilikte yapının ortaya çıkmış olmasıdır. Bütün bu farklılıklar hem yeniden işlevlendirme çeşitliliğini arttırmakta hem de heterojen mekân arayışına örnekler sunmaktadır. Araştırmada nitel yöntemlerden genel tarama modeli kullanılarak Foucault'nun heterotopyalara dair fikirleri ve farklı araştırmacıların kavram ile ilgili yapmış olduğu çalışmalar derlenecektir. Belgesel tarama yöntemi ile ilçeye ve yapılara dair veriler toplanacaktır. Çalışmanın kavramsal altyapısı oluşturulduktan sonra heterotopik olduğu öngörülen mekânlara ve ilçeye dair sentaktik verilere ulaşabilmek için mekân dizimi yöntemi kullanılarak art zamanlı sonuçlara ulaşmak hedeflenmektedir. Yapıların kullanıcı üzerindeki etkisini tespit etmek amacıyla, tesadüfi bir kullanıcı grubuna yapılandırılmış görüşme uygulanacaktır. Elde edilen bulgular hermenötik metotla irdelenecektir. Araştırma sonucunda heterotopyaların iç mekândaki yansımalarını tespit etmek, araştırma bölgesinin semantik değerlerine dair bir çıktı sunmak ve yeniden işlevlendirilen tarihi yapıların heterotopyalar bağlamında değerlendirilmesine dair tespitte bulunmak hedeflenmektedir. Bu çalışma ile heterotopya kavramının iç mimari ölçekte yorumlanmasına dair farklı bir bakış açısı sunulabileceği düşünülmektedir.
Koleksiyonlar
- Fen Bilimleri Enstitüsü [439]