Özet
Bu araştırma, Mart 2020 ile Haziran 2020 döneminde Türkiye'de ve Dünya'da yaşanan Covid-19 salgını sürecinde yaşlı bireylerin maruz kaldığı nefret söylemlerini ve eylemlerini incelemeyi konu almaktadır. Covid-19 süreci, pandeminin insan bedeninde ve çevresinde yarattığı fiziksel tahribatın yanı sıra toplumsal eşitsizliklerin farklı boyutlarıyla açığa çıktığı bir süreç olmuştur. Bu tezde, yaşlı bireylerin Covid-19 sürecinde maruz kaldıkları uygulamalara işaret edilmekte ve bu uygulamalar ile bedene yönelik politikalar arasında ilişki kurulmaktadır. Zira, yaşlı bireylerin pandemi döneminde yaşadıkları engeller ve zorlukların analizini beden politikalarından bağımsız düşünmek mümkün değildir. Toplumların genel karakteri ve kültürel özellikleri hakkında önemli bilgilere ulaşmamızı sağlayan bir kavram olarak beden, güncel sosyolojik çalışmalarda farklı boyutlarıyla tartışılan, araştırılan temel bir mesele haline gelmiştir. Bu araştırmanın merkezinde ise, insan biyolojisine yönelik düzenlemeleri ifade eden biyopolitika kavramı ile hangi bedenin ölüme bırakılabileceği ve öldürülebileceği tartışmasını dile getiren nekropolitika kavramı yer almaktadır. Çalışmanın arka planındaki esas soru kimin bedeni değerlidir sorusudur. Bu bağlamda araştırmada, biyopolitika ve nekropolitika kavramlarının işaret ettiği düşünsel izlekten faydalanarak Covid-19 pandemi sürecinde yaşlı bireylere yönelik müdahalelerin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma, yaşlı bireylerin yaşam ve ölüm haklarını medyada ve sosyal medyada yer alan haber içerikleri, resmi duyurular ve söylemler bağlamında ele almaktadır. Araştırma sahasından elde edilen veriler içerisinde örnek vaka kümeleri oluşturularak ve bu vakaların medyada ve sosyal medyada yer alış biçimleri söylem ve görsel analize tabi tutularak, yaşçılığın Covid-19 pandemisindeki görünümleri incelenmiştir.