Abstract
Heteronormatif sistem olarak da adlandırılan ikili cinsiyet sistemi, toplumda idrak edilebilir ve yaşanabilir olanı yalnızca 'kadın' ve 'erkek' cinsleri ile sınıflandırmıştır. Biyolojik cinsiyeti ile toplumsal cinsiyetinin ve cinsel yöneliminin uyumsuz olduğu bireyler, toplumun 'sapkın, anormal' olarak etiketledikleridir. Queer kuramın kurucusu olarak bilinen Butler, toplumsal cinsiyetin ve ona bağlı olarak cinsiyetin de başından beri bir kurgu olduğunu söyleyerek cinsiyet ve toplumsal cinsiyet arasındaki doğrudan ilişkilenmeyi kırar. Ortaya koyduğu "cinsiyetin performatifliği" kavramı queer kuramın en önemli kavramlarındandır. Butler, bu kavram ile cinsiyetin kadersel bir unsur olmadığını taklite dayalı olduğunu ve bu taklitlerin tekrarının bedende sabitlenmesi ile toplumsal cinsiyet kimliğinin var olduğu tartışmasını yapar. Cinsiyetin performatif olması, toplumsal cinsiyet normlarının yapıbozuma uğratılabileceği bir alanın yaratılabileceği anlamına gelmektedir. Karşı cinsin tavır, görünüş vb. anlamlarda taklitini içeren, tiyatral yapıya sahip olan ve performansında birçok sanat dalını barındıran drag performansları Butler'ın deyimi ile toplumsal cinsiyet normlarını alt üst ederek queer direniş alanını yaratacak performanslardır. Günümüzde drag queen performansları sosyal medya sayesinde dünya çapında görünürlük kazanmaktadır. Kazanılan görünürlüğün etkisini İstanbul'da, düzenlenen performans gecelerinde ve "Paris Yanıyor" belgeselindeki drag yarışmasına benzer şekilde İstanbul'da düzenlenmiş olan yarışmada görmekteyiz. İstanbul'daki drag kültürü, iki ayrı ekol ile şekillenmiştir. Eski ve yeni nesil olarak adlandırdığımız ekoller, drag tanımlanışı ve drag görünümleri anlamında birbirlerinden farklı olup drag queenlerin kendi içlerinde de heteronormatif düzeni sarsıcılığı anlamında sorunsallaştırılmaktadır. Drag queen'in varoluş tarihine benzer bir şekilde yasaklar tarihine sahip olan geleneksel Türk tiyatrosunun zenne ve köçek karakterlerinin performansları, başta eski nesil drag queenler olmak üzere, yeni nesil drag queenlerin performanslarını etkilemiştir. Drag queenliğin Batı'da var olmuş olan balo kültürü ve bu kültürün içerdiği drag yarışmaları özellikle yeni nesil drag queenlerin performanslarını şekillendirmektedir.