Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Açık Bilim, Sanat Arşivi
Açık Bilim, Sanat Arşivi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve yayınların etkisini artırmak için telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.MSGSÜ'de Ara
Bir kalkınma projesi : Siirt fıstığı ağaçlandırılması ve kırsal dönüşüm
Özet
Türkiye'nin küreselleşme politikaları 1980'de 24 Ocak Kararlarıyla hız kazanırken tarımsal dönüşümler ve toprağın hızlı metalaşma süreci köylüyü topraktan kopartmaktaydı. Güneydoğu bölgesinde 1980 sonrası küreselleşmenin etkileri kendini göç üzerinden hissettirmiş fakat geride kalanlar geleneksel aile içi üretime devam etmişlerdir. Bu dönemde Ege ve Akdeniz köylerine kıyasla güneydoğu köyleri piyasaya açılamazken tarım alanlarında aile içi üretim yapılmıştır. Ancak 1990'larda yaşanan siyasi süreçler ve köy boşaltmaları geleneksel köylülüğe darbe vururken bazı kesimlerce ülkenin neredeyse tamamında kırsal dönüşüm sürecinin tamamlandığı söylense de Güneydoğu da koruculuğu kabul eden köyler kısmen de olsa kapitalist piyasaya açılmazken geleneksel üretim tarzlarına devam edebilmişlerdir. Bu köylerde hayvancılık ve kendi kendine yetecek kadar yapılan geleneksel üretim devam etmiştir. Ayrıca en önemli geçim kaynağı olan tarım ve hayvancılığın ülkenin geri kalanıyla kıyaslandığında sanayi altyapısından yoksun olması, ilkel yöntemlerin kullanılmaya devam edilmesi ve bölgenin kapalı yapısı ülke içindeki tarım tartışmalarında yeteri kadar değerli bulunmadığından bölge üzerine çalışmalar ağırlıkla olarak bölgenin politik yapısı ve zorunlu köy boşaltmaları üzerine olmuştur. Ancak zorunlu köy boşaltmaları sonrası 1995 yılında Tansu Çiller ile başlayan ve ardından gelen hükümetlerce devam eden köye dönüş projelerinin sonuncusu olan "Köye Dönüş ve Rehabilitasyon Projesi" bölgede aynı zamanda yeni bir sürecin başlangıcı olmuştur. Bu proje kapsamında İçişleri Bakanlığına bağlı olarak dönemin valisi Nuri Okutan tarafından başlatılan "Siirt Fıstığını Geliştirme Projesi" başta Siirt olmak üzere bölgenin kalan illerine de yayılarak bir dönüşümün en önemli basamağını oluştururken hükümet tarafından bölge için önemli bir kalkınma hamlesi olarak lanse edilmiştir. Uzun bir geçmişi olmasına rağmen işleme tesislerinden yoksun olan Siirt Fıstığının 2017'de AB'nin finanse ettiği ve 10 milyon Avro harcayarak Siirt'te kazandırdığı dünyanın en büyük üçüncü fıstık fabrikası lanse edilen kalkınma hamlesini beslemiştir. Ancak Siirt Fıstığı kapsamında yapılan yardımların ilk olarak korucu köylerine gitmesi bu projenin sadece bir kalkınma hamlesi olmadığını aynı zamanda siyasi iktidarın bölgede yeni bir politikasının göstergesidir. Bu tezde Siirt Fıstığı projesiyle birlikte Siyasi iktidarın bölgede izlemiş olduğu yeni politikaları irdelenmiş ve bu politikaların cumhuriyetten bugüne bölgenin ana geçim kaynağı olan tarım ve hayvancılık üzerinden nasıl işlendiği incelenmiştir. Bu durumu yaratan ortamın ve sonucunda bölgede gerçekleşmesi beklenen toplumsal dönüşümün siyasi iktidarın hangi amaçlarına hizmet ettiği ve Fıstık Projesinin bu amaçları ne kadar beslediği veya gerçekleştirdiği tespit edilmiştir. Aynı zamanda bölgenin içinde barındırdığı tarım potansiyeli ve kapalı yapısıyla kırsal alanların küresel piyasalara eklemlenmesinin kimlerin çıkarına olduğu ve bunu sağlayacak durumların nasıl yaratıldığı açıklanmaya çalışılmıştır.
Koleksiyonlar
- Sosyal Bilimler Enstitüsü [1783]