Abstract
Heidegger, 2. Dünya Savaşının artık sona erme eğilimi gösterdiği 1944-45 kışında üç yazı kaleme alır. Yazılar farklı zamanlarda ayrı ayrı basılmakla beraber ancak 1995 yılında Feldweg-Gespräche (Kıryolu-Sohbetleri) adı altında toplu eserleri içerisine dâhil edilerek yayımlanır. Yazıların her biri iki veya üç kişi arasında geçen diyaloglar şeklinde tasarlanmış olup her diyalogda karakterlerden bir tanesi ya bilgi birikimi ya da yaşam tecrübesiyle karşı karakter veya karakterlerden farklılık göstermektedir. Burada çevirisi yapılan bölüm kitabın ikinci bölümünde yer almaktadır. Bu metin Heidegger'in geç dönem metinleri arasında olmasının yanı sıra, felsefe tarihinde alışıldık düz bir makale tarzında olmayıp karşılıklı konuşma şeklinde ilerlediği için ayrı bir öneme sahiptir. Konuşmanın içeriği ve konusu belli noktalarda sürekli değişse de, Heidegger burada genel olarak, ilk döneminde başarısız olduğunu iddia ettiği düşünme anlayışından farklı bir düşünme tarzını denemektedir. Bu denemenin belli sabit bir konusu olmasa da ağırlıkla sanat eseri ve özne arasındaki ilişki üzerinden varlığa dair yeni bir düşünsel söylemin peşinden koşulmaktadır
Heidegger writes up three manuscripts in the winter of 1944-45 when the World War II is about to end. The manuscripts have been published in different dates separately, nevertheless, only in the year of 1995, being included in collected works; they have been published under the title of Feldweg-Gespräche (Country Path Conversations). Each manuscript is designed as dialogues between two or three people, and one of the characters differs from the other character, or characters with his knowledge or life experience in each dialogue. The part translated here appears in the second part of the book. This text is -beside it is among Heidegger's late era texts- also important because it is not a normal article which is something familiar to see in history of philosophy but has a conversation-style structure. Even though conversation's content and subject are constantly changing in certain points, in here, Heidegger mainly tries a different manner of thinking than previous one which he claims that had failed in his early era. Even though this attempt has a fixed subject, it mostly follows a new thinking-saying about Being through the relationship between artwork and subject of it