Özet
Çobankale, eski İstanbul-İznik dolayısıyla da, başkenti Anadolu’ya bağlayan, gerek Bizans gerekse de Osmanlı döneminde her zaman önemini koruyan ana yol güzergâhının üzerinde yer almaktadır. Kale’nin, Dil İskelesi yoluyla, kayıklarla karşıdan geçen kervan veya askerlerin Yalakdere (Dragon) Vadisini takip ederek sürdürdükleri yolculuklarında, hem doğu hem de batı yolunu gözetim altına almak için iki yolun en dar yerinde, doğal bir tepe üzerine inşâ edildiği görülmektedir. Yapım tarihi konusunda çeşitli görüşler ileri sürülse de, tepenin konumu nedeniyle, Ortaçağ öncesinde de askeri amaçla kullanılmış olmalıdır.
Çobankale, Türk ve Dünya tarihindeki önemli pek çok olaya tanıklık etmiş veya söz konusu olayların bizzat baş aktörü olmuştur. 11. yüzyılın sonlarında Malazgirt Savaşı sonrasında batıya akınlar düzenleyen Türkler, 10 yıl gibi kısa bir sürede, İstanbul’un kıyılarına ve hemen karşı kıyısındaki Güney Marmara sınırlarında Bizans ordusuna ağır kayıplar vermeye başlamışlardır. Bunun üzerine 1081 yılında imzalanan Dragon Çayı Anlaşması ile Çobankale’nin yanından akan nehir sınır kabul edilerek, Selçuklu/Bizans sınırı belirlenmiştir. Bu anlaşmayla Bizans güçleri, Selçuklu akınlarını durdurmayı planlamıştır. İmzalanan anlaşma sonrasında yaşanan barış sürecinde, Bizanslılar tarafından çok sayıda kale inşa edilmiştir. Bu kalelerden biri de hemen Dragon(Yalakdere) Vadisi’nin kenarında, vadinin ve yolun güvenliğini sağlayan Çobankale’dir. Kale C. Foss’a göre 1087 yılında yapılmıştır.