Abstract
Işık ve gölge, fiziksel varlıklarının yanı sıra kavram olarak da tarih boyunca din, felsefe, mitoloji ve sanat tarihinde ele alınmış, farklı kültürlerde çeşitli şekillerde yorumlanmıştır. Sanat tarihinde birçok eserde karşımıza çıkan ışık ve gölge sembolizmi farklı disiplinlerce ve sanatçılarca pek çok kez eserlerine konu edilmiş ve zamanla bu kavramlar plastik birer olgu haline gelmiştir. Sanat seramiğinde de konu edilen ışık ve gölgenin yorumlanmasında porselen, kendine özgü özellikleri dolayısıyla sıklıkla tercih edilen bir malzeme olmuştur. Porselen, kırığının beyaz olması, neredeyse gözeneksiz olması ve ışık geçirgenlik değerinin yüksek olması gibi karakteristik özelliklere sahiptir. Anavatanı olan Çin'den Uzakdoğu coğrafyasına, oradan da ticaret ile Avrupa'ya ulaşmış ve her iki coğrafyanın seramik geleneklerinde özel bir yer edinmiştir. Günümüz çağdaş seramiklerinde de malzemenin ışığa olan duyarlılığı, sunduğu biçim ve ifade olanakları bakımından porselen ile çalışan sanatçıların eserlerinde hem estetik hem de kavramsal açıdan ele alınmıştır. Tez kapsamında örneklenen sanatçılar, üslup olarak porselen malzemeyi kimliklerinin bir parçası haline getirmiş olan kişilerden seçilmiştir. Her sanatçı, ait olduğu kültür, kullanmış olduğu teknikler ve porselen malzeme-ışık ilişkisine dair yaklaşımları sorgulanarak ele alınmıştır. Porselen eserlerin üretiminde; çamur seçimi, şekillendirmede kullanılan yöntemler ve uygulanan dekor teknikleri malzemenin ışıkla olan ilişkisinin kontrol edilebilmesine yarar sağlamaktadır. Bu sebeple malzemenin ışık ile ilişkisini vurgulayan eserlerin üretim sürecinde sanatçılar, birçok değişkeni değerlendirerek üretim yapmaktadır. Malzemenin biçimsel olarak değerlendirilmesinin yanı sıra bu eserlerin sergilenmesi de ayrı bir önem taşımaktadır. Eserlerin sergileneceği ortamın doğru seçilmesi ya da kullanılacak ışıkların doğru konumlandırılması, sanatçının kişisel ifadesini izleyiciye doğru yansıtması adına oldukça büyük önem taşımaktadır. Bu çalışma kapsamında yapılan kişisel uygulamalarda porselen malzemenin en karakteristik özelliği olan ışık geçirgenliğin, eserin ifadesini güçlendirmeye nasıl bir katkı sağladığı sorgulanmıştır. Porselen malzemenin teknik elverişliliğinin yanı sıra sanatçıların malzeme tercihindeki kaynak noktaları ve kişisel ifadelerini dışavurum şekli de ele alınarak bir değerlendirme yapılmıştır. Çalışmada elde edilen veriler neticesinde malzemenin biçimsel özellikleri kavramsal bir çerçevede değerlendirilmiş ve kişisel uygulamalar gerçekleştirilmiştir. Kişisel uygulamaların sergilemesinde kaynak olarak doğanın ele alınması dolayısıyla malzeme-doğa-doğal ışık kurgusuna odaklanılmıştır.