Özet
Bu çalışmada Türkiye güncel sanatında insandan ibaret olmayan dünyalarla ilişkimizin nasıl ve hangi kavramlarla düşünüldüğü, sanatta insan-merkezcilik eleştirisinin imkân ve sınırlılıkları ortaya koyulmuştur. Bu kapsamda bu çalışmada ele alınan eserler 2015-2022 yılları arasını kapsamaktadır. İnsan-merkezcilik eleştirisinin Türkiye güncel sanatında nasıl tezahür ettiğine bakarken, teorik olarak iki farklı öbekten beslenilmiştir. Bu açıdan tezin kuramsal dayanakları hem insan-merkezcilik eleştirisi ve yeni materyalizm hem sanatta temsil ve insan-olmayanların temsiline dair tartışmalardan oluşmaktadır. İnsan-merkezcilik ve yeni materyalizminin kuramsal önerilerinin aynı zamanda politik ve metodolojik öneriler olduğu göz önünde bulundurulduğunda sosyal bilimlerdeki verili metotlar tartışmaya açılmış ve eldeki çalışmada benimsenen metodoloji yeni materyalizmin önerilerinden beslenen bir şekilde oluşturulmuştur. Bu kapsamda konumlu ve kısmi, maddi ve bedenlenmiş, ilişkisel ve temsili olmayan bir araştırma biçimi ve araştırmacı konumu benimsenmiştir. Çalışmada ele alınan sanat eserlerine bakıldığında öne çıkan kavramların yas ve hafıza kavramları olduğu görülmüştür. Bu kapsamda tezde ele alınan eserlerin insan olmayanların yasını tutma imkânları ile insan olmayanların odağa alındığı bir hafıza imkânının nasıl düşünülebileceği tartışılmıştır. Bu kapsamda yası tutulabilirlik ile birlikte ele alınan eserlerin hemen hepsinde, sadece insan olmayanı merkeze alan bir tutum yerine şiddetin etkisinin insan ve insan olmayanları nasıl etkilediğini görebilmek mümkün olmuştur. Benzer şekilde insan olmayandan yola çıkarak bir hafıza imkânının nasıl düşünülebileceği ile ilişkilendirilen eserlerde de hafızanın, insan ve insan olmayan tarafından birlikte inşa edilen, sabit olmayan, müdahaleye açık bir biçimde düşünülebileceği vurgusu öne çıkmıştır. Netice itibariyle bu çalışmada ele alınan sanat yapıtlarında insan olmayanlarla ilişkimiz üzerine düşünürken öne çıkan kavramların yas tutma ve hatırlama kavramları olduğunu söylemek mümkündür. Bu açıdan çalışmada ele alınan eserler yas ve hafızayı insan ve insan olmayanlarla birlikte dolanık ilişkiler çerçevesinde düşünmektedir.