Özet
Bu çalışma sosyal medyada bir mizah tiplemesi olarak ortaya çıkan, günümüzde kadınlara genel bir hakaret sözcüğü olarak kullanıma girmiş “Kezban” karakterini Kezban metinleri ve capsleri üzerinden incelemektedir. Çalışmanın amacı Kezban karakteri yoluyla kadınlara uygulanan damgalama pratiğine ve sembolik şiddete dikkat çekmektir. Mizah maskesi altında sürekli aşağılama ve hakaretlere maruz bırakılan, yargılayıcı eril bakışı hep üzerlerinde hisseden kadınların kendilerinden utanmaları sağlanarak özsaygıları tahrip edilmekte, tahakküm altına alınıp, sessizleştirilmektedirler.
Dijital mizahın en popüler formlarından biri olan capslerin hem üretim hem dolaşım kolaylığı, tekrarın çok fazla olması demektir, bu da toplumsal algı ve anlam inşasında capslere etkin bir rol verir. Kapsayıcı ve eşitlikçi bir yer olduğu düşünülen sosyal medyanın gittikçe kadınları dışlayan bir mekâna dönüşmesinde capslerin katkısı çoktur. Capsler yoluyla üretilen ve çok hızlı bir şekilde pek çok kişiye ulaşabilen kadınlara yönelik nefret söylemleri, toplumdaki ataerkil hiyerarşinin sürdürülebilirliğini sağlarken, kadına yönelik şiddet için de uygun zemini hazırlar.
Çalışmada “Kezban” tiplemesini ilk yaratan ve yayan sosyal medya kullanıcılarının kaleme aldıkları Kezban yazıları incelenerek karakterin vurgu yapılan temel özellikleri belirlenmiş, ardından Kezban Capsleri belirlenen beş büyük tema altında gruplandırılarak, bu temel özelliklerin de ışığında analiz edilmiştir. Yapılan bu analizler sonrası Kezban’a dair mizahi içeriklerin kadınlar hakkında nasıl bir algı oluşturdukları, ne gibi bir sosyal gerçeklik inşa ettikleri, toplumsal cinsiyet normlarını nasıl yeniden ürettikleri ve bu şekilde kadına karşı nefret söylemlerini nasıl beslediklerini ortaya koymak amaçlanmıştır.