Özet
Dünya tarihine yön veren kritik olaylar arasında önemli bir yere sahip olan Haçlı Seferleri, XI. yüzyılın sonlarına doğru başlamış ve yaklaşık iki yüzyıl süresince devam etmiştir. Bu seferler temelde Müslümanlar ile Hristiyanlar arasında gerçekleşmiş olsa da Haçlı akınlarının etkilerine maruz kalan topluluklardan biri de Hz. İsa’nın ölümünden sorumlu tutulan Yahudiler olmuştur. Seferin başlaması ve devamındaki süreçlerle birlikte düşman algısına yeni figürler eklenmiş; bu kapsamda Yahudiler ile Katolik olmayan Hristiyanlar, Haçlı Seferleri sürecine dâhil edilmiştir. Dinî fanatizm ve ganimet hırsıyla hareket eden Haçlılar, Yahudilerin sahip olduğu zenginliği ele geçirme amacı güderken aynı zamanda onları Hz. İsa’nın katili olmakla suçlayarak katletmişlerdir. Hristiyanlar ise mezhepsel farklılıkları nedeniyle sapkınlıkla itham edilerek öldürülmüşlerdir. Bu süreçte Müslümanlar dinsiz, kutsal mekânları kirleten ve Doğu Hristiyanlarına zulmeden kişiler şeklinde betimlenerek Katolik Kilisesi aracılığıyla hedef haline getirilmişlerdir. Seferler sırasında Yahudi, Müslüman, Hristiyan kimliğine dayalı ayrım yapmadan yaş ve cinsiyet farkı gözetmeyen Haçlılar, dehşet verici bir zalimlikle katliam, işkence, yağma ve tahribat gibi insanlık dışı birçok eylemde bulunmuşlardır. Ayrıca bütün bunları meşru göstermek için çeşitli gerekçeler ileri sürmüşlerdir. Özellikle Avrupa ve Kudüs’te bulunan Yahudi toplulukları üzerinde büyük bir yıkım etkisi bırakan ve Hristiyan toplumundaki antisemit eğilimlerin daha kolay bir şekilde ortaya çıkmasını sağlayan Haçlı Seferleri, Yahudilerin Hristiyan toplumu içerisinde görece sınırlı bir konumda olduklarını net bir şekilde ortaya koymuştur.