Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Açık Bilim, Sanat Arşivi

Açık Bilim, Sanat Arşivi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve yayınların etkisini artırmak için telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.

MSGSÜ'de Ara
Gelişmiş Arama

Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorÖndin, Nilüfer
dc.contributor.authorKoca, Çağlar
dc.date.accessioned2024-07-01T06:55:44Z
dc.date.available2024-07-01T06:55:44Z
dc.date.issued2022en_US
dc.date.submitted2022
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.14124/5975
dc.description.abstractTanzimat'tan Cumhuriyet'e Osmanlı Devleti'nin kısa zamanda hızlı bir modernleşme sürecine dahil olduğu bu yıllarda, Avrupa'nın etkisine hiç bu kadar açık olmamakla beraber, ilk defa savaşlarda alınan ağır yenilgiler üzerine Batı'nın askeri alandaki üstünlüğü kabul edilmiştir. Osmanlılar tarihinde ilk defa bir sefiri savaş amacı dışında Avrupa topraklarına göndermesi gündeme gelmiş, söz konusu sefirlik görevinin başına ise Yirmisekiz Mehmet Çelebi getirilmişti. Bu süreç bugüne kadar savaş sebebiyle yurt topraklarından ayrılan Osmanlılar için ilginç bir deneyim olmasının yanı sıra aynı zamanda Fransa halkı içinde etkileyici bir vakıa olmuştur. 1721 yılında gerçekleşen Batı ile kurulan bu ilk temas, uzun bir zaman Osmanlı Devleti'nde etkisini gösterecektir. Nitekim sefirin ilk dönüşünden itibaren oradan edindiği notlar üzerinden çalışmalar başlatılmıştı. Savaş yerine barış politikasının izlendiği bu döneme Osmanlı tarihinde "Lale Devri" adı yakıştırılır. Fransız saraylarının görkemli bahçelerinden etkilenen Osmanlı hanedanları ve çevresi bu dönemde bahçecilik çalışmalarının yanı sıra yazlık saray fikri için Sadabad Kasırları inşaatı başladığı zamanlara rast gelir. Batı'yla kurulan ilk temasların ertesinde Osmanlı hükümeti tarafında ilk defa matbaa kurulması gerçekleştirilmiş. Daha sonrasında artan yenilgiler ile askeri reformlara ağırlık verildiği dönemler onu takip eder. II. Mahmut'un ölümüyle beraber kısa bir zaman zarfında Mustafa Reşit Paşa önderliğinde 1839'da Tanzimat Fermanı ilan edilmiş, bu fermanla vatandaşların bazı hakları güvence altına alındığının garantisi verilmiştir. 1856 yılında ise bu ferman genişletilerek Islahat Fermanı olarak yayımlanacaktır. Askeri reformlara ağırlık verilmesi, yeni askeri okulların açılmasını gündeme getirmiş, bu okuldan mezun olan öğrenciler Bab-ı Ali'de önemli görevlere getirilmiştir. Burada yetişen öğrencilerin yurt dışı eğitimleri de söz konusu olunca ilk defa Osmanlı toprakları dışında Paris'te Mekteb-i Osmani'nin açılması gerçekleşmiştir. Bu süreci hükümet tarafından desteklenen sivil okullar takip etmiş, bu okullarda yetişen genç kuşak daha sonra Osmanlı Devleti'nin aydın sınıfını oluşturacaktır. 1867 yılına geldiğimizde ilk defa bir padişah savaş dışında seyahate çıkması gündeme gelmiş, Paris'te gerçekleşecek Evrensel Sergi davetini geri çevirmeyen Sultan Abdülaziz, Paris'in yanı sıra Londra ve Viyana gibi şehirleri ziyaret edecektir. Onun bu gezisinin etkileri dönüşünde yaptıracağı saraylara etki edecektir. Bab-ı Ali'nin Tercüme Odasından yetişmiş genç kuşaklar, Osmanlı fikir hayatına etki edecek atılımlar gerçekleştirilmesi, onların Namık Kemal önderliğinde Jön Türkler olarak siyasi tarihimizde yer alan bu kuşağın insanları, Sultan Abdülaziz döneminde gerçekleştiremedikleri meşrutiyet fikirlerini, 1876' da II. Abdülhamit devrinde gerçekleştireceklerdir. Fakat birkaç yıl içerisinde meclis dağıtılacak ve II. Abdülhamit'in istibdat dönemi başlayacaktır. Her ne kadar sansürcü ve baskıcı olsa da bu dönemde birçok kültürel faaliyet varlığına devam etmiştir. Tanzimat döneminde Avrupa'ya öğrenime giden birçok öğrenci bu dönemde kültür sanat faaliyetlerin taşıyıcısı olmuşlardır. Bunların başında Osman Hamdi Bey gelir. Onun ressamlığının yanı sıra Güzel Sanatlar Okulunun açılmasına vesile olan çalışmaları, Müze-i Hümayun'un başına getirilmesiyle gerçekleştirdiği kazılar ve yeni antik eserler kanunu hazırlaması ilk defa kapsamlı bir kültür sanat faaliyetlerinin başladığı yıllar olur. 1882 yılında açılan Sanayi-i Nefise Mektebi müdürlüğüne tayin olan Osman Hamdi Bey, burada yetişecek olan öğrenciler için Avrupa'dan alanında uzman hocalar getirmesi ve başarılı olan öğrencilerin Avrupa'ya resim eğitimi almasına önayak olmuştur. Batılı anlamda ilk defa resim sanatı bu okulda yetişen öğrencilerin sayesinde gerçekleşecektir ve daha sonra bu kuşağın birçok sanatçısı kendileri gibi birçok sanatçıyı kültür hayatımıza dahil etmeye gayret ve çaba göstermişlerdir.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.publisherMimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsüen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectTanzimaten_US
dc.subjectMeşrutiyeten_US
dc.subjectKültüren_US
dc.subjectSanaten_US
dc.titleTanzimat'tan Cumhuriyet'e kültür sanat etkileşimien_US
dc.title.alternativeCulture and art interaction from Tanzimat to the Republicen_US
dc.typemasterThesisen_US
dc.departmentEnstitüler, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sanat Tarihi Anabilim Dalıen_US
dc.relation.publicationcategoryTezen_US


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster