Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Açık Bilim, Sanat Arşivi
Açık Bilim, Sanat Arşivi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve yayınların etkisini artırmak için telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.MSGSÜ'de Ara
Işık geçirgen cephe sistemlerinde oluşan yapı fiziği sorunlarının incelenmesi Mersin örneği
Özet
Mimarlık tarihinin ilk dönemlerinden itibaren aynı anda hem iç hem de dış mekanları tanımlayan kabuk; kullanıcıların fizyolojik, algısal, psikolojik ve sosyolojik ihtiyaç veya istekleri doğrultusunda şekillenmiştir. Tüm bu girdiler aynı zamanda inşaat ve malzeme teknolojisindeki gelişmeler ile onları hem takip eden hem de etkileyen ikili bir ilişki içindedir. Doğal ışığı iç mekana alma ve dış mekanla (bağlamla) görsel bağlantı kurma ihtiyacı, ayrıca özellikle modernizm akımının etkisiyle gerçekleşen inşaat teknolojisindeki gelişmeler, yarı saydam ve saydam cephe sistemlerinde çok büyük bir çeşitliliğin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Halen inşa edilmiş olan birçok cephe sistemi, dış etkenler (güneş radyasyonu, sıcaklık değişimleri, nem, kirlilik vb.) veya bilgi/uygulama eksiklikleri nedeniyle yaşam döngüleri boyunca performans gereksinimlerini karşılayamamaktadır. Bu çalışma, inşa edilen yarı saydam ve saydam cephelerin nasıl bozulduğunun, inşa edildikten sonra ne tür problemlere ev sahipliği yaptıklarının yapı fiziği kapsamında/perspektifinde incelenmesini amaçlamaktadır. Yarı saydam ve saydam cephe sistemleri ile ilgili yapı fiziği problemlerinin incelenmesi amacıyla, sistemler elemanların biraraya geliş şekillerine göre, temel olarak strüktürel açıdan ele alınarak sınıflandırılmıştır. Sistemlerin sınıflandırılmasından sonra kullanılan tüm bileşen ve malzemeler ile bunlar üzerinde oluşabilecek yapı fiziği sorunları, literatür taramasından sağlanan bilgiler doğrultusunda belirlenmiş ve bu bilgiler 2. ve 3. bölümlerde verilmiştir. Çalışmada, sistemlerde meydana gelebilecek hem bozulmalar hem de hatalar ele alındığından bu terimlerin ikisini de kapsayan "sorun" terimi kullanılmıştır. Dolayısıyla bu ayrım (hata ile bozulma ayrımı), literatürde de olduğu gibi sorunların nedenlerinin nitelenmesi ile sağlanmıştır. Literatür taraması sonucunda sorunları tespit etmek, sorunların nedenlerini belirlemek ve durumunu değerlendirmek için bir rehbere ihtiyaç olduğu düşünülmesi nedeniyle iki tablo oluşturulmuştur. Tablolardan biri ilgili bileşen ve malzemeleri ayrıca her biri ile ilişkili olarak oluşabilecek tüm yapı fiziği sorunlarını içerir. Bu tabloda incelemenin ikinci aşamasında kullanılmak üzere her soruna farklı kodlar verilmiştir (bölüm 4.1'de gösterilmiştir). İncelemenin ikinci aşaması, vaka çalışmaları için taranacak alanın seçimi ile başlamış ve bu karar, daha önce tespit edilen sorunların olası nedenleri ve alandaki varlığı (bölüm 4.2'de açıklanmıştır) dikkate alınarak verilmiştir. Alan seçiminden sonra vaka analizlerinde kullanılacak ikinci tablolar hazırlanmıştır. Bu tablolar vakalar hakkında bilgi kaydetmeyi/vermeyi amaçlamaktadır. Tablolar iki kısımdan oluşmaktadır; bunlardan biri veri toplamak için incelenecek binaları, cephe sistemlerini ve sorunlara neden olabileceği düşünülen bağlamla ilgili verileri içermektedir. Tablonun diğer kısmı ise birinci tabloda sorun(lar)ı ve neden(ler)i incelemek için verilen kodlar ile bölüm 4.3'te anlatılan sorun(lar)ın durum değerlendirme sonucunu (derecesini) gösteren bölümü içermektedir. Sorunların derecesi Analitik Hiyerarşi Yöntemi adı verilen bir karar verme yöntemine göre belirlenmiş ve bu yöntemin adımları bölüm 4.4'te bu çalışmada nasıl uygulandığına dair detaylarıyla anlatılmıştır. Alan araştırmasında yapılan tüm inceleme ve teşhisler bölüm 5'te anlatılmıştır. İncelemeler yerinde görsel gözleme dayalı olarak yapılmış ve hem binalar hem de sorunlar hakkında toplanan tüm veriler; bina yöneticileri, mimarlar, mühendisler, ilgili personel, varsa yüklenici cephe firmaları ve Mersin Yenişehir Belediyesinden temin edilen haritalardan yola çıkılarak elde edilmiştir. Tablolar öncelikle üç vaka üzerinde test edilmiş ve daha sonra bu testlere göre revize edilmiştir. Tablolar teşhis amacıyla kullanılırken sorunların derecelendirilmesi; sorunun etkilediği performans kriterleri (taşıyıcılık, ısı-buhar-su yalıtımı, görsel konfor), sorunun boyutu (malzeme, bileşen, sistem), sorunun kötüleşme eğilimi, sorunun başka bir soruna sebebiyet verme eğilimi ve olası iyileştirme yönteminin kolaylığına göre belirlenmiştir. Hızla yapılaşan ve niteliksiz yapılar üretilen Mersin, Yenişehir ilçesinde incelenen 50 binadan 9'unda 15 adet yapı fiziği sorunu tespit edilmiş ve derecelendirilerek analiz edilmiştir. Son bölümde vaka çalışmaları ve literatür taramasındaki bulgular tartışılmıştır. Sonuç olarak, en çok tespit edilen sorunun dolgu bileşenlerinde yabancı madde birikimi olduğu söylenebilir ve bu sorunun genellikle sızdırmazlık bileşenlerinin zamanla UV ışınlarına maruz kalmasıyla ilişkili olarak ortaya çıktığı düşünülmektedir. Sorunların dereceleri karşılaştırıldığında, korozyonun etkilediği performans gereksinimi ve kötüleşme eğilimi nedeniyle çoğunlukla 3. dereceli bir sorun olarak belirlenmiştir. Her bir bileşen tipinde incelenen sorun sayısı göz önüne alındığında, bileşenler çoktan aza sıralanırsa dolgu bileşenlerinin listede ilk sıralarda yer aldığı tespit edilmiştir. Seçilen alanın iklim koşullarından dolayı beklenen bir sonuç olan atmosferik etmenlerden güneş ışığına maruziyetin, sorunlara neden olan tüm etmenler arasında en büyük orana sahip olduğu görülmüştür. Bu çalışmadan elde edilen veriler incelenen saydam ve yarı saydam cephe sistemlerinin yapı fiziği sorunları nedeniyle performans gereksinimlerini karşılayamadığını kanıtlamaktadır. Bu çalışmada Mersin Yenişehir ilçesinde incelenen saydam yarı saydam cephelerde oluşan sorunların tasarım ve yapı fiziği sorunlarından oluştuğu görülmüş; yapı fiziği sorunlarının büyük bir bölümünün ise atmosferik etmenler nedeniyle oluştuğu belirlenmiştir. Bu doğrultuda bakım/onarım planlaması için öncelikle muayene ve teşhis yapılması gerektiği açıktır. Bu çalışmanın gelecekte, bakım/onarım adımlarının planlanması ve ne tür bir bakım/onarım yönteminin uygun olduğuna karar verilmesi, gerektiğinde iyileştirilecek sorunlar arasında önceliklendirme yapılması için kullanılabileceği düşünülmüştür. Çalışmada oluşturulan muayene ve teşhis tablolarının geliştirilerek farklı cephe sistemleri için de aynı yöntemin uygulanabileceği düşünülmektedir.
Koleksiyonlar
- Fen Bilimleri Enstitüsü [1667]