Özet
Bu çalışmada Haldun Taner'in epik tiyatro türünde yazdığı Keşanlı Ali Destanı (1964), Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım (1964, 1979) Eşeğin Gölgesi (1965), Zilli Zarife (1966), Sersem Kocanın Kurnaz Karısı (1969) ve Ayışığında Şamata (1977) oyunlarında kullanılan müziklerin işlevlerini, özelliklerini ve müzikler aracılığıyla alımlayıcıya yönlendirilen iletileri saptamaya çalıştım. Bu hedef doğrultusunda alanyazın taramasının yanı sıra arşiv taraması yaptım, kamusal belgelere ve Haldun Taner'in evrak-ı metrukesine ulaştım. Oyunların kayıtları için Devlet Tiyatroları arşivine başvurdum. Buradan elde ettiğim kaynaklar üzerinde okuma yapabilmek için oyuncular, yönetmenler ve bestecilerle yarı yapılandırılmış görüşmeler yaptım. Müzikleri çözümlerken kullandığım yaklaşımı Patrice Pavis'in tiyatro sanatının bileşenleri ve teknik malzemesi üzerinde durduğu Gösterimlerin Çözümlemesi (2000) kitabındaki bakış açısı ile Bertolt Brecht'in epik tiyatro müziğine dair belirlediği özellikleri harmanlayarak kendim oluşturdum. Özgün bir çözümleme yöntemi kullanmamdaki temel sebep, alanyazında, gösterilerin içerisindeki müzikleri çözümlemeye yönelik kuramsallaşmış bir yöntemin olmamasıdır. Oluşturduğum yöntem aracılığıyla Taner'in epik oyunlarındaki müziğin eylemle ilişkisini, eylemden bağımsız olarak varlığını ve alımlayıcıya yönelik iletilerini tespit ettim. Müzikler, epizodik yapıyı ve gestusları oluşturmak, oyunlardaki eleştirileri seyirciye iletmek için kullanıldıkları gibi oyunlardaki biçim, içerik ve söylem müziklerle desteklenmiştir. Sonuçta, ele aldığım oyunlardaki şarkıların, Taner'in epik oyunlarının içeriğini kompakt bir şekilde taşıdığını tespit ettim. Şarkılar, toplumsal sınıflar arasındaki çatışma, tabakalaşmış topluma yönelik eleştiriler; totaliterlik, otokrasi, devlet baskısı; merkez-periferi ikiliğinde mekân algısı; burjuva ahlâkı ve kondululuk duygusu; toplumsal etiketler; yozlaşmış adalet, eğitim ve ahlâk problemleri ve din istismarı temalarına yönelik yoğun mesajlar içermektedir. Ayrıca müzikler, oyunun epizodik yapısını oluşturmada kullanıldıkları gibi, oyundan bağımsız bir varlığa ve içeriğe de sahiptir. Taner'in evrensel olanla yerel olanı harmanlama ülküsüne benzer şekilde, Türkiye'ye has ezgileri ve ritimleri içermektedir.