Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Açık Bilim, Sanat Arşivi

Açık Bilim, Sanat Arşivi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve yayınların etkisini artırmak için telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.

MSGSÜ'de Ara
Gelişmiş Arama

Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorAntel, Aylâ Fatma
dc.contributor.authorDoğan, Ece
dc.date.accessioned2024-07-26T06:47:09Z
dc.date.available2024-07-26T06:47:09Z
dc.date.issued2024en_US
dc.date.submitted2024
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.14124/6197
dc.description.abstractBir an için, sonsuza dek; mekanda genleşerek; tüm benliğiniz ile sarmaladığınızı, zamanı moleküllerine ayırarak; hemhal olduğunuzu, biricik, yalın ve sonsuz içsel mekanınızı keşfettiğinizde; kalbinizin ve zihninizin, evrendeki tüm mekanlar ve zamanlar ile aynı ritimi paylaşarak çarptığını hayal edebilir misiniz? Günümüzde, gerçek dünya ve sanal evren arasında kendine yer edinmeye çabalayan toplum, sınırsız ve sonsuz olarak; gerçek dünyadaki varlığına kanalize olacak kadar yalıtılmış olmadığı gibi, çağın izinde dönüşen ihtiyaçları ve ona ayak uyduran teknolojinin pozitif katkıları dahilinde, bütünüyle sanal evrende var olmak dürtüsünde değildir. Diğer yandan ise insanlığın, kâr ve zarar dengesinin ötesinde; yaşamının devam etmesi amacıyla, içgüdüsel olarak, çağa ayak uydurma gayesinin olduğu çıkarımı yapılabilmektedir.Gelecek mekana içkin gündelik yaşam senaryolarının algısal yoksunluğu, mekansızlığın yarattığı duyusal aşinalık özlemi, bireysel yok oluş korkusu, ruh ve bedenin ayrışması, duyusal olanın reddi ve gerçek dünyanın kaçınılmaz rasyonalitesi, mekan ve zaman karşısındaki sıkışmışlık ve bunlara rağmen insan bedenine içkin duyusal baskınlık hali arasında birey, bugün nasıl var olmaktadır ve yarın nasıl var olacaktır? Araştırmanın amacı, sıralanan sorular eşliğinde yol alarak; insanlığın ilk tohumlarından bugüne dek süren, devinimsel mekan arayışı sorunsalının; bugünün zamansallığı içerisinde izinde; gelecek öngörüsü üzerinden üretilen mekansal varoluşa ait tasarım girdisi olarak ortaya atılan "Geçişken Mekan" kavramının avcılığını yapmaktadır. Kümülatif ilerleyen dört ana başlıkta bir araya gelen araştırmanın izleği; mimarlık, psikoloji, sinema, edebiyat, plastik sanatlar gibi farklı araştırma alanlarında köklenilerek oluşturulmuştur. Bahsi geçen tutum, okuyucunun araştırma dürtüsünü aktif kılarak; eleştirel bakış açısını bırakmaksızın bilgi verilmesine olanak tanımaktadır. Böylelikle araştırmanın sürdürülebilirliğinin, okuyucu ilişkisi sayesinde zamansız hale gelmesi kurgulanmaktadır. Bahsi geçen araştırma alanlarına ilişkin yapılan seçki, araştırmanın omurgasını besleyecek şekilde oluşturulmaktadır. Araştırma, duyu, duyum ve duyumsama kavramları ile algı fenomeni ve ona içkin algılama hali üzerinden açtığı tartışma üzerinden başlangıç noktasını tanımlamaktadır. Yeryüzüne içkin sonsuz çeperdeki varoluş, deneyimleyicinin algılama hali kadar var olacaktır. Bu bağlamda, deneyimleyicinin duyunun ilk iletiminden algılama sürecinin sonuna dek geçirdiği başkalaşım üzerinden türettikleri fenomenolojik yaklaşımlar ve kendilerine içkin kavram şemaları nedeniyle Psikiyatrist Carl Gustav Jung ve Psikolog Doğan Cüceloğlu karşılaştırmalı örneklem düşünürleri olarak ele alınarak; bahsi geçen kavram ve oluşlar eleştirel bakış açısı ile ortaya konulmaktadır. Öncül kavramların ardışığı olarak; algısal manipülasyon, algı bozumu ve yaratımı kavramları irdelenmekte; James Turrell eserleri üzerinde sorgulamayı mümkün kılacak ölçüde konuya ilişkin içgörü sağlanmaktadır. Mekan algısının, bireyin varoluşuna içkin varlık algısını temellendirme amacıyla kullandığı ilk dayanak olması görüşünün savunulması sebebiyle mekan ve ilişikleri araştırması; duyu, duyumsama ve algı üzerinden açılan tartışmanın tamamlayıcısı olarak yerini almaktadır. Mimarlıktan türeyen bir fenomen veya mimarlığı oluşturan bir fenomen olarak irdelenen mimari mekan kavramı, Bülent Özer ve Bruno Zevi gibi mimarlık tarihi eleştirmenlerinin görüşleri etrafında tartışmacı tutum ile ele alınmaktadır. Mimarlığın, meydana geldiği toplumun çeşitli faaliyetlerine ek olarak duygusal dürtü ve arayışlarına yanıt veren, imkan tanıyan ve öyle ki, bahsi geçen sorguyu ortaya koyan mekan oluşturma becerisi olduğu kabulü üzerinden; mimari mekan kavramını oluşturan etmenlerin irdelenerek; ilgili kavramın özümsenmesinin ardından karşılaştırmalı yapı anlatısına içkin Mimarlık Tarihi üslup dönüşümleri gözetilerek yapı örneklemi seçkisi ortaya konmuştur. Bahsi geçen yapı seçkisi, ışık fenomenine dayalı algı yaratımı süzgecinde bir araya getirilmiştir. Araştırmanın devamlılığını sağlayacak konulara içkin izdüşümlerin yakalanması, ilgili eleğin ortaya konmasının nirengi noktasını oluşturmaktadır. Ardışık olarak kuramsal altyapı ile irdelenen mekan kavramı; eleştirel bakış açısı sunmak amacıyla yaşadıkları dönem ve sonrasına ürettikleri kuramsal metinler ile iz bırakan Henri Lefebvre, David Harvey, Karl Marx, Michel Foucault...gibi düşünür ve filozofların görüşleri çeperinde sorgulanarak; Gaston Bachelard özelinde temellendirilmektedir. Mekan kavramının tüm ilişiklerinden arınarak salt varoluşa erişmesi ile içsel mekana epriyen dönüşümü ile derinleştirilen araştırma; içsel mekanın, bahsi geçen görüş göz önüne alındığında ise kapsayıcı tekil bir kavram olarak mekanın; tüm sınırlardan bağımsızlaşarak genleşen, kucaklayan ve böylelikle dönüşken olan algısal fenomen olması savı ile devam etmektedir. Mekan kavramının içsel bir fenomen olması doğrultusunda uzanan araştırma; benzerlik ilkesi ile sanal mekan kavramına ulaşmaktadır. Bir diğer deyiş ile mekan kavramının sonsuz ve bireye içkin bir fenomen olduğu kanısının, sanal mekanın uçsuz bucaksızlığı ile yakaladığı izdüşümün peşine düşülmektedir. Bu bağlamda, geçmiş sorgusu ve eşzamanlılık arayışı üzerinde derinleştirilerek; sanal mekana varana dek rasyonel mekan deneyiminin dönüşümü gözler önüne serilmektedir. Araştırmada ortaya atılan "Geçişken Mekan" kavramı; içsel mekan, özümseyen bakış açısıyla, bir mekan metaforudur. Gerçek mekan ve sanal mekan arasında köprü tanımlamaktadır. Bu ara mekanın, bireyin içsel mekan keşfini sağlayacak ve böylelikle sanal mekan pratiğinin gerçek evren ile ilişkisini sağlamlaştıracak misyona sahip olması önerilmektedir. Bu bağlamda bahsi geçen kurmaca mekan ile bireyi kendine içkin mekansal anlayışın farkındalığını sağlayacak deneyim nasıl olmalıdır sorusu ortaya atılmaktadır. Amerikalı ışık ve mekan sanatçısı James Turrell, eserlerinin kuramsal ve kavramsal alt metinleri ve önerdiği bireysel ve dolayısıyla biricik deneyim temelli performans sebebiyle örneklem olarak araştırmada yerini almaktadır. James Turrell'ın yaşam öyküsü, eserleri ile kurulan nedensellik ilişkisi bağlamında incelenerek rafine bir derleme olarak sunulmaktadır. Sanatçının düşünsel altyapısı ve esin kaynakları, mimarlık ve sanat tarihi, toplum tarihi, astronomi, tıp bilimleri gibi pek çok farklı alanın kapsayıcılığı eşliğinde izdüşümler yakalanarak gözler önüne serilmektedir. Algı yaratımı ve manipülasyonu üzerinden saptanan başlangıç ve varış noktaları, geçişken mekan arayışına ışık tutması amacıyla notlandırılmaktadır. James Turrell retrospektifinin düşünsel geçmişi üzerine söylemler ile irdelenmesinin ardından açık, kapalı ve yarı kapalı mekanın sunulan deneyimleri örnekleyecek şekilde üç esere ilişkin seçki yapılarak detaylandırılmaktadır. Eser anlatılarında, içsel mekan fenomeni ve uçsuz bucaksızlık hali üzerine yapılan gönderme ve işaretler yakalanmakta; algı yaratım ve manipülasyonu üzerinden sorgu açılmaktadır. Mekanın yarattığı öğretilerin, deneyim sunma hali olmasına dikkat çekilerek önerilen geçişken mekanın ortaya koyacağı etmenler masaya yatırılmaktadır. Geçişken mekan fenomeninin, James Turrell eserleri örneklemi üzerinden tanımlanmasına ilişkin bağı güçlendirmek amacıyla gelecek mekan senaryoları ve James Turrell etkisindeki geçişken mekan olma hali irdelenmektedir. İlgili deneyim mekanının, çeşitlendirilmesi sayesinde insanlığın, dayatılan sanal mekan ve kaçınılamaz gerçek mekan var oluşu arasında algısal bütünlüğünü sağlayabileceği ve mekan türetimi yapılabileceği yer haline gelmesi önerilmektedir.Sonuç bölümünde, araştırmanın amacı bölümüne dönülerek; yapılan karşılaştırmalı araştırma kapsamında geçişken mekan kavramına içkin neden ve sonuç ilişkisi bütüncül olarak gözler önüne serilmekte; önerilen tasarım girdisine yoğunlaşılmaktadır. Geçişken Mekan kavramı ve ortaya atılan gelecek öngörüsüne ilişkin sav ve önerinin çerçevesi netleştirilerek tartışma sonlandırılmaktadır.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.publisherMimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsüen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectGeçişken Mekanen_US
dc.subjectJames Turrellen_US
dc.subjectMekan Kavramıen_US
dc.subjectSanal Evrenen_US
dc.subjectGerçek Dünyaen_US
dc.subjectAlgı Yaratımıen_US
dc.subjectAlgı Manipülasyonuen_US
dc.subjectMekan Tasarımıen_US
dc.titleGeçişken mekan arayışı " James Turrell örneği"en_US
dc.title.alternativeExploration of transient space " a case study of James Turrell "en_US
dc.typemasterThesisen_US
dc.departmentEnstitüler, Fen Bilimleri Enstitüsü, Mimarlık Anabilim Dalıen_US
dc.relation.publicationcategoryTezen_US


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster