Abstract
"İlk Bakışta Delilik: Mazhar Osman'ın Fotoğraf Arşivi ve Deliliğin İnşası" başlıklı bu tez çalışmasında, 19. yüzyılın modernleşme pratikleri, fotoğrafın icadı ve ardından buna bağlı olarak şekillenen hâkim görme rejiminin oluşum sürecine dikkatler yöneltilerek incelenmektedir. Bu süreç, bilginin kurumsallaşma pratikleri ile iç içe geçmiştir ve fotoğraf modern bilimin kurumsallaşma sürecinde çeşitli disiplinler için sınıflandırıcı ve tespit edici bir araç olarak işlevseldir. Benzer şekilde, psikiyatrinin tıbbın ayrı bir disiplini olarak konumlandığı süreçte de fotoğrafın önemli bir rolü olmuştur. Bu çalışma deliliğin tıbbileşmesi ve buna bağlı olarak toplumsal dönüşümü sürecinde psikiyatri alanında çekilen fotoğrafların anlam ve değerlerine odaklanmaktadır. Çalışmanın bir bölümü fotoğrafın kısa tarihine ve fotoğrafa addedilen anlamlar üzerine ayrılmıştır. Toplumsal alanda fotoğrafın öneminin yanı sıra bilimsel alandaki kullanımına dikkat çekilmiş, "bilimsel gözlemcilik" ile fotoğraf ilişkisine değinilerek fotoğrafın zamanla bilimsel gözlemin ikame aracına nasıl dönüştüğü anlamlandırılmaya çalışılmıştır. Fotoğrafın kanıt ve belge aracı olarak görülmesiyle birlikte kurumsal değerinin nasıl arttığına ve bu bağlamda akıl hastanelerindeki işlevsel kullanımına değinilmiştir. Ardından, "deli" öznenin kim olduğu ve tarihsel olarak aldığı rol mercek altına alınmıştır. Deli kavramıyla, toplumsal alandan dışlanan, damgalanan ve akli dengesi yerinde bulunmadığı iddia edilen kişiye dair toplumda yerleşikleşen algıya işaret edilmiştir. Araştırmada psikiyatrinin, bakışın nesnesi olarak deli fotoğraflarının çekilmesinin belge niteliğine ve pedagojik amaca ne doğrultuda hizmet ettiği üzerine tartışılmıştır. Araştırmanın odak noktası ise Dr. Mazhar Osman Uzman'ın hastalık teşhisi koyduğu kişilerin fotoğraflarıdır. "Mazhar Osman ve Dönemi: Mecnunları, Mekanları, Dostları" başlıklı kitaptan alınan 92 fotoğraf, belirli hastalık teşhisleriyle kuruma konulmuş kişilere aittir. Bu fotoğraflar tıpkı bir albüm gibi bütünlüklü olarak ele alınmıştır. Fotoğraflar, sosyolojik bakışın aracı olarak konumlandırılmış ve psikiyatri tarihi içerisinde hastalık tanımlarının imgeselleştirilmesinde fotoğrafın aldığı rol değerlendirilmiştir. Fotoğraflar incelenirken özellikle mekân, poz, mizansen, cinsiyet, hastalıkla özdeşleşim, kıyafet ve yüz ifadeleri gibi ayrıntılara dikkatler yöneltilmiştir. İncelenen fotoğraflar üzerinden, fotoğrafların Türkiye'de yeni şekillenmekte olan psikiyatri bilimi içerisinde işlevlerinin ne olduğu sorgulanmış ve toplumda deliliğin görsel imgesinin yerleşikleşmesinde rolünün ne olduğu anlaşılmaya çalışılmıştır.