Abstract
1206 yılında Temuçin Çengiz Han unvanını alarak imparatorluğun kuruluşunu da ilan etmiş oldu. Çengiz Han ardıllarına temeli sağlam bir devlet bıraktı. Sırasıyla Ögedey, Güyük ve Möngke Han imparatorluk sınırlarını doğu ve batı eksenli olarak genişletti. Kubilay Han'ın 1264 yılında tahta geçmesiyle birlikte Moğol İmparatorluğu tarihinin en geniş sınırlarına erişti. Kubilay Han 1279 yılında Song Hanedanlığı'na son vererek Kuzey ve Güney Çin'i birleştirdi ve Yuan Hanedanlığı'nı kurdu. Kubilay Han diğer Moğol hanlarının aksine Çin'de kalıcı bir hanedanlık sağlamak amacıyla eski Çin geleneklerini benimseyerek yeni bir yönetim anlayışı belirledi. Bu anlayış Kubilay Han'ın ilerleyeceği siyaseti ve hanedanlığını genişleteceği bölgeleri de belirlemesinde önemli bir faktör oldu. Çin'in geçmişten beri temel amacı bölgesel güç olarak Doğu ve Güney Asya'yı kendi kontrolünde tutmaktı. Bu hususta ilk adım olarak Kubilay Han sırasıyla Koryo Krallığı'nı kendi topraklarına dâhil etti. Ardından Japon İmparatorluğu'na iki deniz seferi düzenledi, ancak büyük bir mağlubiyet aldı. Sonrasında Han Hanedanlığı'ndan beri Çin'in bir dizi seferler düzenleyip ele geçirmeye çalıştığı Güney Asya krallıklarına yöneldi. Sırasıyla Dai-Viet, Champa, Pagan ve Java Adası'na birkaç sefer düzenlendi, fakat askerî başarı sağlanamadı. Bu krallıklar savaşın getirdiği zararlardan dolayı Moğolların üstünlüğünü kabul etmek zorunda kaldı. Kubilay Han kendinden önceki Çin hanedanlarının yayılma politikasında başarısız oldu. Kubilay'ın genişleme konusunda doyumsuz, kibirli ve danışmanlarının tavsiyelerinin aksine giden huysuz bir lider olmasının bu başarısızlıkta etkisi büyük oldu