Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Açık Bilim, Sanat Arşivi
Açık Bilim, Sanat Arşivi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve yayınların etkisini artırmak için telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.MSGSÜ'de Ara
Haliç'in Sütlüce-Azapkapı arasındaki kuzey kıyı yerleşim bölgelerinin tarihsel gelişimi
Özet
Osmanlı öncesinde daha çok kırsal bir alan olarak görülen Haliç'in Sütlüce, Hasköy, Kasımpaşa'yı takip ederek Azapkapı'ya ilerleyen ve Karaköy'de sonlanan kuzey kıyıları, Osmanlı döneminde fetihten itibaren değişmeye başlar. Fetihle birlikte Okmeydanı yamaçlarından Hasköy'e inen alanda kurulan hasbahçe ve çevresinde başlayan küçük yapılaşma Haliç kuzey kıyılarında yerleşimin ilk çekirdeğini oluşturmuştur. XV. yüzyılın sonu XVI. yüzyıl başının en önemli imar alanlarından biri ise; Kasımpaşa Hasköy arasında Osmanlı'nın donanma merkezi olan Tersane-i Amire kurulmasıyla Kasımpaşa bölgesidir. Tersane-i Amire'nin ve çevresinde buna bağlı yapılaşmanın çoğalması Haliç siluetinin bu bölgede değişmesine sebep olmuştur. XVIII. yüzyılda Haliç'in kuzey kıyısında Kasımpaşa, Piri Paşa, Hasköy ve Sütlüce semtleri önemli ve devamlı yerleşim merkezleri olmuştur. Camialtı Tersanesi, askeri yenilikleri ifade eden kışla, okul ve fabrikalar yüzyıl sonunda Haliç'te gördüğümüz farklı yapı tipolojileri olarak değişen bakış açılarını da vurgulamaktadırlar. Sanayi alanlarının XX. yüzyılda yoğunlaşmasına bağlı olarak Haliç ve çevresinde, plansız yapılaşmayla ve gecekondulaşmayla birlikte tarihi alanlar özgün karakterlerini yitirmeye başlamıştır. Bu tezin amacı; tarihsel gelişim sürecinde Sütlüce ve Azapkapı arasındaki bölgesinin fiziki-sosyal yapısınının değerlendirmesini yapmaktır. Kentin merkezinde yer alan bir sanayi alanına dönüşmüş olan Haliç; çevresel sorunlar, kaçak yapılaşma ve giderek tarihi alanların terk edilmesi sonucu değerini yitiren yoksulluk mekanları çöküntü alanları haline gelmişti. Son yirmi yıl içinde Haliç'in kuzey kıyısı ve yakın çevresindeki endüstri yapıları; eğitim, müze ve kültür amaçlı dönüşüm projeleriyle yeni kimlikler kazandırılarak işlevlendirmeye başlanmıştır. Haliç'in özellikle bu bölgesinin bütüncül bir plandan bağımsız olarak, parça parça, proje/yapı/semt bazında birbirine sonradan eklenen yama diye tabir edebileceğimiz şekilde ele alınmış olması bu çalışmanın ana nedenidir. Bu araştırma, bu faaliyetlerin değerlendirilmesi, uygun şekilde yapılandırılabilmesi için bütüncül bir bakış açısıyla hazırlanmış bir kaynak görevi görebilecek ve bölgenin gerçek tarihsel kimliğini belgelemeye çalışacaktır. Bu araştırmada yöntem olarak, literatür ve görsel kaynak araştırması kullanılmıştır. Arşiv, kütüphane ve müzelerden basılı/dijital olarak eski harita, fotoğraf, kartpostal ve gravürler taranmış, kapsam çerçevesinde konuyla ilgili olabilecek yazılı kaynaklar incelenmiştir. Batılılaşma sonrası başlayan ve sanayileşmeyle tarihsel kimliğinde dönüşüm yaşayan bu kıyı semtleri, özellikle Tersane ve çevresindeki fabrika, atölye, imalathanelerde arka mahallerinde yaşayan çalışanlarıyla bütünleşmiş, farklı bir karaktere bürünmüştür. Toplum hafızasında ve kent belleğinde yer etmiş bu tarihi semtlerin sakinleri ve külterel mirası; inşası/yenileme çalışmaları devam eden projelerle mevcut kimliğinden ve bağlanmından da kopma durumuna gelebilir. Sonuç olarak bölgenin tarih boyunca geçirdiği değişimler ve taşıdığı anlam unutulmadan kültürel mirası koruma ve bağlamından koparılmadan yaşatılması ana hedef olmalıdır