Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Açık Bilim, Sanat Arşivi
Açık Bilim, Sanat Arşivi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve yayınların etkisini artırmak için telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.MSGSÜ'de Ara
Ayın İzi 56 / 2006
Özet
Cumhuriyetimizin kuruluşunun
83- yıldönümü nedeniyle bir araya gelmiş
bulunuyoruz. Sonsuza dek yaşayacak
olan bu büyük bayram hepimize kurlu
olsun.
Birinci Dünya Savaşı sonunda toprakları
bölünmüş , ülkesi parçalanmış ve hatta
yer yer işgal edilmiş. halkı esarete
mahkum edilmiş bulunan bir millerin ana
yurdunu kurtarmak. "devleri ve ülkesi ile
bölünmez bütünlüğünü" tekrar kurmak ve
bağımsızlığına tekrar kavuşturmak için
ulu önderimiz Atatürk"ün başlattığı milli
hakimiyet ve Kurtuluş Savaşı sonunda
milletimiz devlet idaresi tarzlarının en
mükemmeli olan cumhuriyet idaresine
sahip kılınmıştır
"Türkiye Devleti'nin yönetim şekli
cumhuriyettir" hükmü 83 yıl önce bugün
cumhuriyet anayasamızda yer almıştır.
1919'da başlayan milli mücadele. özü
iıibari ile, sömürge olmayı uşaklık olarak
nitelendiren ulu önder Atatürk.ün
bağımsızlık ilkesini. Türkiye
Cumhuriyeıi'nin temel felsefesi olarak
bürün dünyava ilan edişidir
Yüce Aıaıürk. Türkiye Cumhuriyeıi"nin
temel kuruluş felsefesini "Egemenlik
kayıısız şartsız milletindir." sözü ile
dünyaya ilan ermiştir. Bağımsızlık
olmadan bu coğrafyada bir ulus olarak
yaşayabilmenin olanağı yoktur.
Ulusal birliğimiz ise Cumhuriyetimizin
diğer bir kuruluş felsefesidir Ulu
önderimiz Atatürk'ün de söylediği gibi
"Türkiye Cumhuriyeti ' ni kuran Türk
halkına Türk milleti denir."
Ulusal kimliğimiz bir etnik veya dinsel
temele değil ortak bir kültür ve tarihe
sahip. ortak bir gelecek kaygısı taşıyan
bireylerin birlik ve beraberliği temeline
dayanır
Bu bütünlük içindeki kültürel farklılıklar
ulusal birliği zedeleyici bir yapıya
dönüştürülmemeli. demokrasi ve kültürel
kimlik kavramları arkasına saklanan
ayrılıkçı hareketlere asla müsaade
edilmemelidir.
Doğal olarak her ülkede olduğu gibi
ülkemizde de olan emik farklılıkların öne
çıkarılması, ulusal kimliğimizi yok etmek
isteyen ve bu coğrafyada başka ülkelerin
sömürgeleri olan birçok emik
devletçikler ortaya çıkarma çabasındaki
hainlerin amacına hizmet etmekten başka
hiçbir işe yaramaz. Yakın dönemde
Yugoslavya'da olduğu gibi.
Cumhuriyetimizin temel niteliklerinin
omurgası ve varlık nedeni, bireyi aydın,
toplumu çağdaş ve devleti ise uygar
yapan laiklik ilkesidir.
Ülkemizin bölünmez bütünlüğü, Atatürk
ilke ve devrimleriyle cumhuriyetin
kazanımları üzerinde oyunlar oynamak isteyen bir takım iç ve dış hainler
Cumhuriyetimizin en büyük fazileti olan
laiklik ilkemizi de sarsmak ve yok etmek
çabasındadırlar. Ancak her seferinde
sert bir duvara çarpmakta ve derslerini
almaktadırlar.
Müslüman ülkeler arasındaki hak etmiş
olduğumuz farklı saygınlığın tek nedeni
laiklik ilkemizdir.
Değerli konuklar, sevgili gençler,
içinde bulunduğumuz bu önemli coğrafya
üzerinde açık ve gizli hesapları devam
eden dış güçler ile onların içimizdeki
uzantıları Cumhuriyetimize oldukça
bunalımlı bir dönem yaşatmaktadırlar .
Türkiye Cumhuriyeti'nin kazanımlarını
tehdit eden her türlü akıma karşıyız.
Birilerine yaranmaya çalışan zihniyetler
ile Türkiye'nin değerlerini, onurunu hiçe
sayanlar kim olursa olsun hangi ülke
olursa olsun, ulusal bilincimizi ve
beraberliğimizi karşılarında bulacaklardır.
Atatürk döneminde de, ondan sonra da,
cumhuriyete ve onun kazanımlarına ve
devletin temel yapısına karşı zaman
zaman bazı saldırılar olmuşsa da bunların
hiçbiri bugünkü boyutlara ulaşmamıştır.
Hiç şüphe yoktur ki, Türkiye
Cumhuriyeti'ne, cumhuriyetin
niteliklerine ve Atatürk ilke ve
devrimlerine karşı girişilen her türlü
saldırının karşısında üniversitelerimiz ve
Türk gençliği her zamanki gibi dimdik
ayaktadır.
Altını çizerek söylemek isterim ki ulusal
varlığımıza yönelik saldırıda bulunan bu
iç ve dış odaklar ile olaylara suskun
kalan yetkilileri tarih kaydetmektedir.
Aynen bu duruma karşı koyan ulusal
sorumluluk sahibi kişi ve kuruluşları
kaydettiği gibi.
Günü geldiğinde hiçbir kişi ve kuruluş bu
günün tarihi gerçekleriyle yüz yüze
gelmekten kaçamayacaktır. Bu güne
kadar hiçbir kimse veya kuruluş, tarihin
şaşmayan objektif yargısından
kurtulamamıştır.
Sevgili gençler, değerli konuklar,
Türkiye Cumhuriyeti'nin 83. kuruluş
yıldönümünde büyük önderimiz
Atatürk'ün ruhu, muhakkak ki bizlerle
beraberdir, müsterihtir ve mesuttur.
Çünkü onun en büyük ve en kutsal eseri
olan Türkiye Cumhuriyeti, başta şanlı
ordumuz ve üniversitelerimiz olmak
üzere bütün kurum ve kuruluşları ile
sapasağlam ayaktadır.
Sevgili gençler,
Bugün içinde bulunduğumuz koşullar,
yüce Atatürk'ün yıllar önce yaptığı tarihin
en önemli saptamalarından biri olan
Gençliğe Hitabe'sindeki koşullardır.
Fikir üreten, fikirlerini özgürce ifade
edebilen, ulusal ve küresel sorunlara
duyarlı, okuyan, düşünen, sorgulayan,
tartışan, her türlü dogmatik düşünceden
uzak, üniter devlet ve toplum yapımızı
bağımsızlığımızı, en başta laiklik olmak
üzere Cumhuriyetimizin temel niteliklerini
bütün değerlerin üzerinde tutan bir Türk
gençliği olarak, yüce Atatürk'ün Gençliğe
Hitabe'sini satır satır okuyunuz.
Çözüm bu hitaptadır.
Demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti
olan Türkiye Cumhuriyeti'nin Atatürk ilke
ve devrimlerinin savunucusu bir
üniversitenin fertleri olarak Atamıza söz
veriyoruz. Korkularımızın umutlarımızı
yok etmesine asla müsaade etmeyeceğiz
ve laik Cumhuriyetimizi sonsuza dek
yaşatacağız. Bu duygu ve düşünceler
içerisinde hepinize en içten saygılarımı
sunarım.