Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Açık Bilim, Sanat Arşivi
Açık Bilim, Sanat Arşivi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve yayınların etkisini artırmak için telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.MSGSÜ'de Ara
Her şeyin ve hiçbir şeyin kıyısında: Halit Ziya Uşaklıgil'in romanlarında kapılar, pencereler ve can sıkıntısı
Özet
Jacques Ranciére'in Kurmacanın Kıyıları (2016) isimli kitabı kurmaca metinlerde kapı ve pencerelerin burjuvazi ve sınıflar arası geçiş bağlamında önemli olduğunu belirtir ve bu unsurların olay örgüsünü etkilediğini belirtir. Fransız Devrimi'nden sonra yoksulların edebiyatta görünür olduğunu, bunun da kurguda kapı ve pencereler aracılığıyla devreye giren farklı anlatım teknikleriyle gerçekleştiğini ifade eden Ranciére, bunun zamanla Fransız edebiyatında büyük bir değişimi başlattığından söz eder. Monarşiden demokrasiye geçen toplumlarda bu durum, kahramanların birbirlerine daha da yakınlaşmasını sağlar, ekonomik farklılıkların monarşi çağında olduğu gibi insanları keskin bir şekilde ayırmaz. Can sıkıntısı ise metin ve kahramanlar çerçevesinde yaratıcı bir unsur olarak söz konusu eserin kurgusunda çeşitli kırılmalara neden olur. 19. yüzyıl Türk edebiyatının öncü isimlerinden, eserlerinde çoğunlukla kapalı mekânları kullanan Halit Ziya Uşaklıgil'in romanlarında da kapı ve pencereler özel bir yerde durur. Uşaklıgil'in henüz İstanbul'a gelmeden önce kaleme aldığı Sefile, Nemide ve Bir Ölünün Defteri gibi romanlarının yanı sıra Ferdi ve Şürekası, Mai ve Siyah, Aşk-ı Memnû, Kırık Hayatlar ve Nesl-i Ahir gibi romanlarda da kapı ve pencereler sıklıkla kullanılır. Söz konusu romanlarda gerçekleştirilen bu kullanım, Uşaklıgil kapı ve pencereleri romanlarında rasgele kullanmadığı, onlar üzerinden metnin dönüşümünü sağlayıp olay örgüsünde kendilerine büyük bir yer verdiğini gösterir. Halit Ziya Uşaklıgil romanlarında kapı ve pencereler gerek farklı sosyal/ekonomik sınıflardan insanları birbirlerine yakınlaştırdığı gerek kahramanların kurgudaki rolleri gerekse metinlerin olay örgüsünü doğrudan etkileyen bir unsur olduğu için önemlidir. Bu da onların romanın kurgusunu belirleyen temel bir araç gibi çalışmasını sağlar. Ranciére, can sıkıntısı gibi kavramların edebî metinlerde "rasgele" kullanılmadığını, aksine yazarlar tarafından bilinçli bir şekilde belirli bir amaç için kullanıldığını belirtir. Bu amaç kimi zaman metne yaratıcı bir güç katma, kimi zamansa metindeki kahramanları harekete geçirmedir. Halit Ziya Uşaklıgil romanlarında da Ranciére'in işaret ettiği gibi bilinçli bir kullanım vardır. Bu kullanım, canı sıkılan kahramanların kendileri ve içerisinde bulundukları duruma dair bir hakikati keşfetmeleri, onların başlarından geçen bir olaya farklı bir pencereden yaklaşmalarıyla ilgilidir. Buna paralel olarak Uşaklıgil romanlarında can sıkıntısı kapı ve pencere gibi unsurlarla iç içe geçer. Canı sıkılan bir kahraman hakikati keşfetme sürecinde çoğunlukla ya pencereden dışarı bakar ya da bir kapı eşiğinde kendisine önemli bir haber verilir. Böylelikle Uşaklıgil romanlarında bir kavram olarak can sıkıntısının serüveni kapı ve pencerelerle birleşir. Bu tez kapsamında Jacques Ranciére'in Kurmacanın Kıyıları'nda öne sürdüğü teoriler çerçevesinde Halit Ziya Uşaklıgil'in kaleme aldığı 8 roman kronolojik olarak işlenmiş; kapı, pencere ve can sıkıntısının yazar tarafından nasıl kullanıldığı gösterilmeye çalışılmıştır. Kapıları erkek, pencereleri kadın kahramanlarla yakından ilişkili bir şekilde kullanan Uşaklıgil, can sıkıntısını ise kapı ve pencereleri birbirlerine bağlayan başat bir unsur olarak değerlendirmiştir. Tez çalışması sırasında Ranciére'in görüşlerinden yola çıkılmakla içerik ve sınıflandırma bakımından çeşitli konularda ondan ayrılınmıştır. "Kapılar: Karşılaşmalar, Umutlar ve Hayaller", "Pencereler: Aşklar ve Hayaller" ve "Değişimin Girdabındaki İnsanlık: Can Sıkıntısı" başlıklı 3 temel bölümden oluşan tez içerisinde farklı konular farklı ara başlıklar ile ifade edilmiştir. Dolayısıyla teori olarak Ranciére takip edilmekle birlikte içerik Halit Ziya Uşaklıgil'in romanlarından yola çıkılarak düzenlenmiştir. Kapılar, pencereler ve can sıkıntısı Uşaklıgil romanlarından ilhamla yaratılan yeni bir sınıflandırmaya tâbi tutulmuş, bu kapsamda söz konusu eserlerdeki ana izlekler takip edilmiştir. Tezdeki alt başlıklar Uşaklıgil'in romanlarında söz konusu kavramların/unsurların ifade ettikleri temel değerlere göre düzenlenmiş, her bir başlık ilgili üst başlığın altında farklı bir konu ile ilişkilendirilerek gösterilmiştir. Can sıkıntısı ise Uşaklıgil romanlarında kapı ve pencerelerle iç içe geçmiş, ortak bir unsur olarak söz konusu 2 başlığı kendi içerisinde birleştirmiştir. Uşaklıgil'in istisnasız tüm romanlarında canı sıkılan en az bir kahraman bulunmaktadır. Bu kahramanlar can sıkıntısından kurtulmak için yeni arayışlara girer, bunu da sıklıkla evlerinin bahçesinde dolaşarak veya pencereden denizi seyrederek yaparlar. Tam da bu süreç, onlara farklı şekillerde ilham verir, onları daha önce düşünmedikleri konular üzerine eğilmeye iter. Canı sıkılan kahramanlar ilişkileri ve hayatları üzerine düşünür ve bu sırada daha önce fark etmedikleri yeni şeyleri fark ederler. Bunu çoğu zaman pencereden dışarı bakarken veya kapı önünde aldıkları bir haber aracılığıyla gerçekleştirirler. Dolayısıyla can sıkıntısı, Uşaklıgil romanlarında kapı ve pencereleri bütünleyen temel bir rol üstlenir. Tezin üçüncü ve son bölümünde bu konu üzerinde durulmuştur. Öncelikle burjuva ile yoksul halk kesimi arasındaki ilişkiler üzerinde durulmuş, daha sonra söz konusu romanlardaki kahramanlar ve onların kişisel yaşantıları incelenmiştir. Kahramanların toplum, çevredekiler ve akranlarıyla ilişkileri bu süreçte büyük bir rol oynamıştır. Onların düşünce ve hayallerinden bahsettikleri süreçlerde kapı ve pencereler büyük bir rol oynamış, uzun süredir içlerinde barındırdıkları duyguları ifade edebilmelerine olanak tanımıştır. Halit Ziya Uşaklıgil tarafından yalnızca gazete tefrikası olarak yayınlanan ve yazarın sağlığında kitaplaştırmadığı Sefile isimli romanı ile başlayan bu tez çalışması kapsamında daha sonra sırasıyla Nemide, Bir Ölünün Defteri, Ferdi ve Şürekası, Mai ve Siyah, Aşk-ı Memnû, Kırık Hayatlar ve Nesl-i Ahir incelenmiştir.
Koleksiyonlar
- Sosyal Bilimler Enstitüsü [1807]