Özet
19. yy. sonlarında Fransa, Rusya ve Belçika'da şiir ve resim alanında ortaya çıkan Sembolizm Akımı daha sonra diğer ülkelere yayılarak tüm sanat dallarında etkin olmuştur. İnsan duygu ve izlenimlerini ön planda tutan Sembolizm Sanat Akımı, Realizm ve Natüralizm'e tepki olarak ortaya çıkmıştır. Realizm ve Natüralizm akımlarının gerçekçi yaklaşımlarına karşı, temellerini Romantizm'in mistisizminden alan Sembolizm Akımı, ruhsallığı, düşünceyi ve rüyaları yansıtmayı kendine temel edinmiştir. Aynı zamanda dönemin hızla endüstrileşen ortamında değişime ayak uydurmaya çalışan toplumun psikolojik bir tepkisi olarak tepki olarak ortaya çıkmıştır. Sembolizm dış dünya ve insan duyguları arasında oluşturmaya çalıştığı bu köprüde insan bedenini ve kadın figürlerini tema olarak ele alır. Sembolizm, 19. yy. ın ikinci yarısında ağırlıklı olarak resimlerde sembol kullanımıyla karşımıza çıkan bir akımdır. Ancak bir eserin Sembolizm Akımı içine dahil olması için eserde direkt olarak sembol kullanımı olması gerekmez. Sembolist eserleri incelediğimizde sanatçıların rüya, mitos gibi konuları ele alış biçimiyle, bize sembolü direkt olarak kullanmaksızın bir eserin Sembolist sanat sınırları içerisine nasıl dahil olunabileceğini göstermektedir. Resim alanındaki öncüleri arasında, Dante Gabriel Rozetti, Gustave Moreau, Gustav Klimt, Odilon Redon, Pierre Puvis de Chavannes, Jan Toorop, Giovanni Segantini, Arnold Böcklin, Fernand Khnopff, Paul Gaugin, Félicien Ropes, Edvard Munch gibi isimleri sayabiliriz. Sembolist sanatçılar resimlerinde insan bedenini ve özellikle kadın figürünü ustaca kullanarak ruhsallığın duyu dünyasındaki imgelerini somutlaştırmışlardır. Sembolist resimde görülen kadın figürlerinde kullanılan "Femme Fatale" (ölümcül) kadın teması önemli bir yere sahiptir. Sembolist yaklaşım içerisinde imgeler, duyu dünyası ile algılanan gerçekler ve hayal yardımıyla zenginleştirilirken, ölümcül kadın kavramının işaret ettiği tehlikeler, farklı temalarda resmedilen kadın ögesi üzerinden anlatılır. Buna bağlı olarak ortaya çıkan karamsarlık, hüzün, yalnızlık, ölüm, doğa, aşk, kasvet, erotizm gibi ögeler ölümcül kadının en belirgin özelliklerinden bazılarını oluşturmaktadır. Sembolist sanatçıların resimlerinde karşılaştığımız ölümcül kadınlar, kimi zaman mitolojik kökenli sembollerle, kimi zaman hayvan ya da çiçek figürleriyle betimlenirken, kimi zaman da aşk ya da cinselliğiyle baştan çıkaran kadın temalarıyla karşımıza çıkmaktadır.