Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Açık Bilim, Sanat Arşivi

Açık Bilim, Sanat Arşivi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve yayınların etkisini artırmak için telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.

MSGSÜ'de Ara
Gelişmiş Arama

Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorSönmezer, Şükrü
dc.contributor.authorAteş, Aysu
dc.date.accessioned2024-12-04T08:57:39Z
dc.date.available2024-12-04T08:57:39Z
dc.date.issued2022en_US
dc.date.submitted2022
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.14124/6839
dc.description.abstractXVII. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nda meydana gelen olumsuz siyasi gelişmeler, devletin yönetim mekanizmasının zarar görmesine yol açmıştır. Yüzyılın başından itibaren "sancağa çıkma" yerine "kafes usulü" yoluyla, deneyimsiz ve küçük yaşta tahta çıkan sultanlar nedeniyle devlet yönetimini belirli aralıklarla, sultanın vekili olarak Mahpeyker Kösem Sultan ve Hadice Turhan Sultan üstlenmiştir. Dolayısıyla harem ağaları başta olmak üzere valide sultanların yakınında bulunan kişiler de saray entrikalarına doğrudan katılmıştır. İlginç olan, bu kişiler arasında yüzyılın Kasım Ağa ve Mustafa Ağa gibi başmimarlarının da bulunmasıdır. Kasım Ağa gibi mimarlar sadrazamların atanmasında etkili olabilecek güce erişerek, zamanla politik mimar figürlerine dönüşmüştür. Bu durum aynı zamanda Osmanlı başmimarının sarayda değişen konumunu da yansıtmaktadır. Osmanlı mimarlarının çağın siyasi oyunlara katılması, doğrudan yönetimde meydana gelen otorite boşluğuyla alakalıdır. Nitekim XVII. yüzyılda Sultan I. Ahmed'in tahtta bulunduğu süreçte (1603-1617) ve Sultan IV. Murad'ın saltanat yıllarının (1623-1640) sonlarında, devlet yönetiminin saltanatta bulunan sultanlar dolayısıyla güçlü olduğu yıllarda mimarların entrikalarından söz edilmez. Mimarların saray yaşamında rol oynaması, özellikle sultanın yönetim gücünün zayıfladığı ve valide sultanların idari bakımdan etkin olduğu döneme rastlar. Yüzyılın başlarında Sultan Ahmed'in hayatını kaybetmesinin (ö. 1617) ardından altı yıl gibi kısa sürede taht değişimleri yaşanmış, Sultan I. Mustafa iki kez tahta çıkarılmış (1617-1618 ve 1622-1623) ve Sultan II. Osman (1618-1622) katledilmiştir. Devlet yönetimindeki istikrarsızlıkla eş zamanlı olarak, yönetimde Sultan I. Ahmed ve mimarbaşılık mevkiinde ise Mimar Sinan'ın yanında yetişen son başmimar Sedefkâr Mehmed Ağa'nın ardından yapı faaliyetlerinin yürütüldüğü Hassa Mimarlar Ocağı da zayıflamaya başlamış ve sıklıkla başmimar değişimleri yaşanmıştır. Özellikle Kasım Ağa'nın göreve getirilmesinin ardından bu değişimler artarak devam etmiştir. Bununla birlikte, mimarlık teşkilâtında Sinan ekolü giderek etkisini kaybetmiş ve Hassa Mimarlar Ocağı'nın ana ilkelerinden biri olan başmimarlıkta "kayd-ı hayat" yani ömür boyu görevde bulunma şartı tümüyle ortadan kalkmıştır. Özellikle yüzyılın sonunda yapılan düzenlemelerde görevde bulunmayan kişilerin ocağa kayıtlı olduğunun anlaşılması üzerine hassa mimarlarının yarısından çoğunun azledilmesi, yüzyıl boyunca artan başmimar sayısı ve sürekli mimar değişimi, Hassa Mimarlar Ocağı'ndaki çözülmeyi açıkça göstermektedir. Osmanlı sarayında sanat ve siyaset ilişkilerinin iç içe geçtiği XVII. yüzyılda başmimar, bâni ve yapı ilişkisi üzerinden Hassa Mimarlar Ocağı'nın ele alındığı çalışmada, mimari üretim sürecine geniş bir perspektiften bakılarak, arka planındaki olaylarla birlikte mimarlık ortamı yansıtılmaya çalışılmıştır. Politik yaşamda etkin olan siyasi kişilikler aynı zamanda çağın önemli bânileridir. Kasım Ağa ve Mustafa Ağa gibi mimarların siyasetle ilgilenmesi dolayısıyla XVII. yüzyıla özgü bir özellik olarak bâniler ile aralarında mimari dışında bağlar da gelişmiştir. Dolayısıyla başmimarlar, bâniler ve yapıların ayrı olarak incelenmesinin ardından aralarındaki sanatsal ve siyasi ilişkiler, siyasal gelişmeler üzerinden çeşitli yönleriyle irdelenmiştir. Ağırlıkla Osmanlı arşiv belgeleri, kadı sicilleri, vakfiyeler ve Osmanlı vakayinamelerinden yararlanılarak hazırlanan çalışma, XVII. yüzyıl ile sınırlandırılmıştır. Hassa Mimarlar Ocağı, başmimarlar, yapı üretimi, mimari eserlerin nitelikleri gibi çağın değişen ortamı incelenirken özellikle "Mimar Sinan Ekolü" ya da "Klasik Dönem" ile birlikte değerlendirilmiştir. Siyaset çerçevesinde başmimar, bâni ve yapı arasındaki ilişkiler ağının irdelendiği çalışmada sonuç olarak, XVII. yüzyıl Osmanlı mimarlık ortamında çağın siyasi koşullarının belirleyici olduğunu, sanat ve siyasetin birbirinden ayrılamayacağını söylemek mümkündür.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.publisherMimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsüen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectMimarlık Ortamıen_US
dc.subjectXVII. Yüzyılen_US
dc.subjectBaşmimaren_US
dc.subjectBânien_US
dc.subjectYapıen_US
dc.title17. yüzyılda Hassa Mimarlar Ocağı'nın arka planı: Başmimar-bâni-yapı ilişkisien_US
dc.typedoctoralThesisen_US
dc.departmentEnstitüler, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sanat Tarihi Anabilim Dalıen_US
dc.relation.publicationcategoryTezen_US


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster