Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Açık Bilim, Sanat Arşivi

Açık Bilim, Sanat Arşivi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve yayınların etkisini artırmak için telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.

MSGSÜ'de Ara
Gelişmiş Arama

Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorAytekin, Emel Başarık
dc.contributor.authorSelçuk, Handan Ece
dc.date.accessioned2024-12-09T07:33:16Z
dc.date.available2024-12-09T07:33:16Z
dc.date.issued2024en_US
dc.date.submitted2024
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.14124/6941
dc.description.abstract21. yüzyılın mimarlık pratiği ve buna bağlı olarak iç mekan çözümlemeleri üzerine yapılan irdelemeler, multidisipliner çerçevede üretimlerde bulunma anlayışının giderek yaygınlaştığını ortaya koymaktadır. Mimarlık disiplini ve bu çerçevede mekan tasarlama anlayışı, farklı sanat formları ile karşılıklı iletişim yolları kurmaktadır. Bu iletişimin çıktısı olarak ortaya koyulan düzenlemeler; günümüzde artık kati sınırlarla birbirinden ayrılamaz halde bütünleşen bu sanatların arakesitinde yer almaktadır. 20. yüzyıl, sanatın mekanla geliştirdiği ilişkinin her yönden açılıma uğradığı bir döneme işaret etmektedir. Bu döneme ilişkin sorgulamalara dahil edilen mekan da sanatın deneyimlenme biçimlerinin değişime uğramasının yanında değişim geçirmiş ve sanat statüsüne erişmiştir. Modernizm ile izleyicinin yapıta entegre olabildiği ya da düzenleme ile aktif bir etkileşimde bulunabildiği işler hayata geçirilmeye başlanmıştır. Bu anlamda artık izleyici yerine katılımcıdan bahsedilmeye başlanan bu sürece ek olarak, mimarlık ve sanat arakesitinde gerçekleştirilen üretimlere ilişkin kapsamlı bir çalışma yapabilmek de mümkün kılınmıştır. Özellikle 1960'lı yıllardan bu yana adından söz edilmeye başlanan yerleştirme sanatı; mekanın bir sanat nesnesi olarak sunulmasına ve bu doğrultuda çeşitli biçim, malzeme ve sunum formlarının mümkün olmasına imkan tanımıştır. Süreç içinde mimarlık disiplini ile de yakın temaslar kurmaya ve mimari mekanı biçimlendirmede etkin bir yaklaşım halini almaya başlayan yerleştirme; yaşanan teknolojik gelişmelerden etkilenmiş ve mekan kurgulama anlayışının da değişmesine ön ayak olmuştur. Bu bağlamda 20. yüzyılın son çeyreğinde ve 21. yüzyılın ilk yıllarında; mekan tasarımında yeni algılama biçimlerini beraberinde getiren, kavramsal, deneyime dayalı, karşılıklı etkileşimden ve interaktiviteden yararlanan yerleştirme mekanlarından söz edilmeye başlanmıştır. Sanatsal ifadeye dayanan ancak zaman içinde mimarların pratik anlayışlarının da bir parçası olmaya başlayan yerleştirme yaklaşımı; deneysel çerçevesi ile disiplinlerarası bağlamda çağdaş üretimler gerçekleştirmenin aracı haline gelmiştir. İçinde bulunulan çağa ait görünür olan çoğu deneysel üretim; 20. yüzyılın görsel ya da işlevsel açıdan birçok yansımasını içermektedir. Bu anlamda bu çalışma, 21. yüzyıla ait üretimleri; geçmişinde yer alan 20. yüzyıla ait yaklaşımlar ve kavramsal süreçler doğrultusunda ifade etmekte ve nitel bir araştırma ortaya koymayı amaçlamaktadır. Bu üretimlerin odak noktası olan deneyimin, çağın güncel mekan yaratma ve kurgulama yaklaşımlarını kökten etkilediği görülmektedir. Yeni etkileşim ve katılım formlarının imkanlı olduğu ve bir deneyim tasarısının yapıldığı üretimlerin ön plana çıkmaya başladığı ve bu anlamda çağın deneysel yaratım yaklaşımının, deneyim mekanları üretmeye yöneldiği gözlemlenmektedir. Çağın deneyimi ele alış biçimi; mekanın katılımcısı olan bireyin gerçeklik algısı üzerine temellenmektedir. 21. yüzyılın dijital teknoloji temelli sistemleri, fiziksel gerçeklik ile birlik olan dijital gerçeklikleri olanaklı kılmakla beraber yeni deneyim biçimlerinin ortaya koyulmasına ortam hazırlamaktadır. Bu doğrultuda multidisipliner çağdaş tasarımcıların; yerleştirme sanatını, mimari üretimlerinin bir parçası olarak ele alıp sanatla bütünleşen mekanlar ortaya koydukları, bu üretimleri deneysel ve deneyimsel ürünler olarak ele aldıkları ve mimarlık ve sanat disiplinleri arasındaki yakın teması göz önüne serdikleri görülmüştür. Deneyim tasarımının dayanağını; katılımcının, yaratılan mekansal kurgu içinde kendi gerçekliğini kaybetmesine ya da alternatif gerçeklikleri tecrübe etmesine yani algıda meydana gelecek manipülasyonlara temellendirdiği anlaşılmıştır. Verilen örnekler üzerinden yapılan inceleme sonucunda, ortaya koyulan yeni mekanların hepsinin, mekan ve kurgu arasındaki sınırları ortadan kaldırdığı kavranmıştır. Öznenin yeni mekansal ihtimallerin tecrübesini, dolayısıyla farklı alternatif gerçeklikleri yaşamaya yönlendirildiği saptanmıştır. Dijital teknolojilerin, deneyime odaklanan ve deneysel bir perspektifte kurgulanan yerleştirmelerde biçimlendirici etkide bulunmaya devam edeceği ve bu durumun ileriki dönemlerin disiplinlerarası düzenlemelerin de biçimlendiricisi olmaya devam edeceği sonucuna varılmıştır.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.publisherMimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsüen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectsanat-mimarlık ilişkisien_US
dc.subjectçağdaş sanat mekanlarıen_US
dc.subjectyerleştirme sanatıen_US
dc.subjectdeneyim mekanıen_US
dc.subjectetkileşimli mekan deneyimien_US
dc.titleMimarlık ve sanat ara kesitinde mimari yerleştirme üzerinden "gerçeklik" odaklı mekansal deneyim okumasıen_US
dc.typemasterThesisen_US
dc.departmentEnstitüler, Fen Bilimleri Enstitüsü, İç Mimarlık Anabilim Dalıen_US
dc.relation.publicationcategoryTezen_US


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster