Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Açık Bilim, Sanat Arşivi
Açık Bilim, Sanat Arşivi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve yayınların etkisini artırmak için telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.MSGSÜ'de Ara
Tarihsel-eleştirel ontolojinin edimselliği: Hegel, Heidegger ve Foucault
dc.contributor.advisor | Ateşoğlu, Güçlü | |
dc.contributor.author | Karaağaç, Tufan | |
dc.date.accessioned | 2024-12-09T08:56:18Z | |
dc.date.available | 2024-12-09T08:56:18Z | |
dc.date.issued | 2024 | en_US |
dc.date.submitted | 2024 | |
dc.identifier.uri | https://hdl.handle.net/20.500.14124/6970 | |
dc.description.abstract | Foucault'nun yönetim adını verdiği iktidar analizi bireylerin kendilerini yönlendirmeleri ile başkalarınca yönlendirilmelerini birleştiren bağlantı noktalarını incelemeyi hedefler. Aynı zamanda yönetim öznenin kendi kendisiyle kurduğu ilişki tarzları ile tahakküm yapılarının birleşme noktalarının adıdır. Bu tezin sorduğu soru felsefi söylemin modern dönemde gelişen öznellik tarzlarına hangi bakımdan geçerlilik kazandırarak yönetimin düzenlenişine katkıda bulunduğudur. Tezin ilk amacı bu sorudan hareketle iktidarı bilginin meşruiyeti bakımından inceleyen düşünme biçimlerinin dayanak noktalarını belirleyip bir eleştirisini sergilemektir. Yöntemi ise Foucault'nun kendilik kaygısı ile kendilik bilgisi arasındaki bağlantının felsefe tarihinin farklı dönemlerindeki ortaya çıkma şekillerinin tespiti yoluyla gerçekleştirdiği felsefe tarihi incelemesi yöntemidir. Felsefe tarihinin eleştirel bir incelemesini gerçekleştiren bu yönteme dayanarak tezin kapsamını öznellik felsefeleri olarak sınıflandırdığım ve Kant, Fichte ve Habermas'ta izini sürdüğüm düşünme biçimlerinin eleştirisiyle sınırlandırdım. Foucault'nun son dönemlerindeki yazıları, dersleri ve mülakatlarında yer yer değindiği fakat özel olarak incelemesini yapmadığı bu öznellik felsefelerinin eleştirilerini farklı bakımlardan gerçekleştirmiş olan Hegel'in ve Heidegger'in çalışmalarından özellikle yararlandım. Öyle ki bu tezin sergilenme şekli Hegel'i ve Heidegger'i Foucault ile düşünme gereğinin yansımasıdır. Bu tezin ikinci amacı tarihsel-eleştirel ontolojinin felsefe tarihini ele alma yöntemine dayanarak anlam sorununun kendilik deneyimi ile hakikat arasındaki bir sorun olarak incelenmesi gerektiğinin gösterilmesidir. Felsefe, öznenin bir hakikat uğruna geçirmesi gereken dönüşümleri sağlayacak teknikleri söyleminin oluşumuna dahil ettiği sürece tinsel dediğimiz pratiklere bağlı olan bir düşünme tarzını ifade eder. Öznenin kendi kendisiyle kurduğu ilişkiyi biçimlendiren teknikler öznenin kendi varlığının bilgisini elde etmek için kullanıldığı denli felsefeye zaten dahil edilmiştir. Kendilik kaygısı ile kendilik bilgisi arasındaki düğüm noktalarının tespiti Foucault'nun yaptığı başlangıçları belirler. Buradan hareketle Foucault öznenin dönüşümünün koşul ve imkânlarını soruşturmak istediği "farklı tarzda bir eleştirel felsefe" arayışına çıkar. Bize dayatılan sınırların tarihsel ve pratik olarak sınanmasını hedefleyen bu düşünme biçimine kendimizin eleştirel ontolojisi adını verir. Dahil olduğumuz dünyanın güncelliğiyle ilişkimizi karşılıklı etkileşim yoluyla ele alan bu düşünme biçimi kendimizin eleştirel ontolojisinin edimselliğine dönüşür. Foucault'nun güncelliğimiz üzerine yoğun olarak düşünmenin gerçekleştiği Aydınlanma dönemi ile bir tutum olarak eleştiri arasında felsefe tarafından kurulan bağlantıyı eleştirel ontoloji bakımından incelemesiyle birlikte farklı bir eleştirel felsefe denilen yöntemin hatları bizim için açığa çıkar. Böylelikle eleştirinin Kantçı anlamdaki Kritiğe mahkûm olmadığı bir yol açılmış olur. İlk kısımda Foucault'nun iktidar analizini genişleten kavramlar olan yönetim ve yönetimsellik açısından kendilik tekniklerinin önemini açıklamaya çalışıyorum. Öznenin bilgi öznesi olarak kurulmasını sağlayan tekniklerin felsefi söyleme dahil edilme tarzını inceliyorum. Kendilik tekniklerini hesaba katmadan yapılacak bir iktidar analizi çalışmasının eksikliklerinin neler olabileceğini Foucault ile Habermas arasındaki ayrılıktan hareketle göstermeye çalışıyorum. Buradaki amaç bilginin meşruiyetinin koşullarının araştırılmasını hedefleyen ve öznenin kurucu özne olarak temellendirilmesini amaçlayan öznellik felsefelerinin bir eleştirisini sunmaktır. Böylelikle felsefe tarihinin eleştirel-ontoloji bakımından incelenmesini Kant sonrası Foucault'nun felsefe tarihini yeni bir tarzda ele almaya imkân veren soruşturmasını Foucault ile Habermas arasındaki yöntem ve yönelim farkından hareketle geriye doğru, her iki düşünürün de bir şekilde ilişkili olduğu Alman İdealizmine taşıyorum. İkinci bölümde Hegel'in öznellik felsefelerinin tek yanlılığına dair eleştirisinin izinde, kendilik kaygısı ve kendilik bilgisi mefhumlarının Foucault'nun yaptığı gibi bir felsefe tarihi incelemesine benzediğini göstermeye çalışıyorum. Hem Hegel'in eleştirdiği Kant ve Fichte'de hem de Hegel'in kendi felsefi söyleminde Foucault'nun kendilik pratiklerinin söylem oluşturucu rolünü açıklıyorum. Bunu yaparken de Hegel'in öznellik felsefelerinin karakterini eleştirmek adına belirlerken onları kendi bilim sistemine nasıl dahil ettiğini göstermeye çalışıyorum. Son olarak, iktidarın kendilik, anlam ve anlamlandırmayla olan bağlantısından hareketle öznenin aynı zamanda anlamlandırma olarak kurulduğunu göstermeye çalışıyorum. Bunu yapmak için de modern felsefe tarihinde hakikate erişmek için öznelliğin dönüşümünün koşul ve imkânlarını soruşturmayı en açık şekilde ortaya koyan Hegel ve Heidegger'in anlamlandırma teorilerinden yola çıkıyorum. Heidegger'in kendilikle ilişkinin özneyi anlamlandırma sahası olarak ele alan yaklaşımları reddinin yönetim mefhumuyla ilişkisini göstermeye çalışıyorum. Kendilik teknikleri ve kendilik bilgisinin anlamlı özneyi meydana getirmede nasıl eklemlendiğini gösteriyorum. | en_US |
dc.language.iso | tur | en_US |
dc.publisher | Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü | en_US |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | en_US |
dc.subject | Foucault | en_US |
dc.subject | Hegel | en_US |
dc.subject | Heidegger | en_US |
dc.subject | Kendilik | en_US |
dc.subject | Kendilik Teknikleri | en_US |
dc.subject | Kant | en_US |
dc.subject | Fichte | en_US |
dc.subject | Özne | en_US |
dc.subject | Hakikat | en_US |
dc.subject | Anlam | en_US |
dc.subject | Anlamlandırma | en_US |
dc.title | Tarihsel-eleştirel ontolojinin edimselliği: Hegel, Heidegger ve Foucault | en_US |
dc.type | doctoralThesis | en_US |
dc.department | Enstitüler, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Felsefe Anabilim Dalı | en_US |
dc.relation.publicationcategory | Tez | en_US |
Bu öğenin dosyaları:
Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.
-
Sosyal Bilimler Enstitüsü [336]
Institute of Social Sciences