Edirne'nin fetih tarihine dair: 600. fetih yılı dolayısıyla

Abstract

Osmanlı Devleti'nin Bursa'dan sonra II. Başkenti olan Edirne, Balkan Yarımadası'nın güneydoğusunda bulunan Trakya (Paşa Eli) bölgesinde, Tunca ve Arda sularının Meriç'e karıştığı yerin dolaylarında ve nehrin sol kıyısındadır. Coğrafi mevkii, 41°4' kuzey enlem ile 26°33' doğu boylam daireleri üzerindedir. İstanbul'un kuzey-batısında ve 240 km uzağında, Karadeniz kıyısında İğneada ile Ege Denizi kıyısındaki Enez limanı arasındaki mesafenin hemen hemen ortasında, tarihi İstanbul - Viyana yolu üzerinde, Tunca ile Meriç'in kavşak noktasında bulunan Edirne'nin bir sevk-ül ceyş ve üssül harekât vazifesi görmesi bakımından durumu son derece önemlidir. Şehir bu nazik durumunu bütün bir tarih boyunca muhafaza etmiş ve bu yüzden birçok istilaya uğramış, telafisi çok zor, bazen de gayri kabil olan zararlar görmüştür. Bilhassa Türk sanat eserleri bakımından bu zararlar çok ağır ve acı olmuştur. Serhat şehrimiz Edirne'nin, prehistorik devirlere kadar giden çok eski bir tarihi vardır. İlk çağlarda Edirne'nin bulunduğu yer, bu bölgeye adını bir hatıra olarak bırakan Orta Asya'lı Trak kabilelerinin açık bir pazarıydı. Daha sonraları burası Makedonalıların, Romalıların eline geçti. Tarihi tetkikler, bugünkü Edirne'nin esaslı bir şekilde kuruluşunun, M.Ö. II. yüzyılda Roma İmparatorlarından Hadrianus (117-137) zamanında olduğunu göstermektedir. Şehre kurucusu Hadrianus'a nisbetle de Hadrianapolis denilmiştir. Türklerin kullandıkları Edirne adı da buradan gelmektedir.

Türk Sanatı Tarihi Araştırma ve İncelemeleri I. cilt’ten ayrı basım.