Abstract
Bütün yayınlarda yabancı sinema örnekleri verilmiş ve bu örnekler (%80'i hakkı olmayarak) aşılmayacak birer sanat abidesi olarak tanıtılmıştır. Yabancılardan terfi edilmiş, toplum yapımıza uymayan fikirlerle Türk seyircisi şartlandırılmıştır. Bugün artık gazeteler, dergiler, kitaplar uydurma tercümelerle ya da aşırma sözlerle doldurulamıyor. Çünkü konu anlaşılmış, gerçekler açığa çıkmıştır.
Öyle umuyoruz ki, yerli ve yabancı sinema ürünlerini bol miktarda ve her çeşidini yan yana gösterirsek, yeni kuşaklar arada o kadar da aşılmayacak büyük bir yolun olmadığını anlayacaklardır. Geleceğin sinemacısı ise her türlü yabancı etkilerden kurtulup, ister yerli, ister yabancı olsun, gerçek sinema sanatının değerini anlayabilecek ve sinemasını yaşadığı ülkenin şartlarına uygun, yararlı ve insanın anlayabileceği bir biçimde yapacaktır.
Bütün bu meseleler anlaşıldıktan sonra, ne her eline 8 mm kamera alan sinema yapmaya kalkışacak ne de sinema yapacak olanlar, Türkiye'de kendi meselelerini bir yana atıp, evrensellik fikriyle başkalarının dertlerini savunan konularla uğraşacaklardır. Biz film arşivinin hareket eden her noktasını Türk insanının eğitimi ve Türk sinemasının gelişmesi için çalıştırmaya uğraşacağız. Bugüne kadar yaptığımız işler bu sözlerimizin garantisidir.