Özet
20 Temmuz 1982 de 41 sayıh Kamın Hükmünde
Kararname ile kurulmuş bulunan Mimar Sinan
Üniversitesrnin kompozisyonuna bakıldığında, büyük
bir bölümünün, Güzel Sanatlar Akademisi ile Devlet
Konservatwan'nın bağlanmasıyla, bir kısmının ise
Fen Edebiyat Fakültesi'nin kurulmasıyla
oluşturulduğu görülür. Bunlardan ilki, bugün
kuruluşunun 108.inci yılını kutladığımız Güzel
Sanatlar Akademisi ülkemizin Batılı anlamda sanat
öğretimi yapan ilk ve çok uzun yıllar tek kurumu
olmak özelliğini taşımış, resmi varlığını
Üniversitemizin kuruluşuna kadar sürdürmüştür.
188.3 yılında ilk Türk müzecis~ ressam Osman
Hamdi Bey'in müdürlüğü ile ve ilginçtir, Ticaret
Nezaretine (Bakanlığına) bağlı olarak öğretim
alanına giren bu kurum daha sonralan, Cumhuriyet
Türkiyesi'nin sanatçı ve eğitici kadrolarını
yetiştirmes~ sanat ve kültür birikimi oluşturulması
açtlanndan son derece saygın ve kendine has bir
yere sahip olmuştur.
Çok defalar ifade ettiğimiz gibi, insan topluluklarını
toplum yapan faktörlerin başında san'at ve kültür
gelmekte, toplumların saygınlığını belirleyen de
yalnızca siyasal, askeri veya ekonomik güçleri değil, san'at ve kültür düzeyleri olmaktadır. Ülkemiz bugün
dünyaca ne yazık ki layıkı ile tanınmamakta, hatta
daha acısı, çok zaman olumsuz ön yargılarla
değerlendirilmektedir. "Kanuni" ve "Mimar Sinan"
sergileri ile geçtiğimiz yıllarda dünyanın önemli merkezlerinde, geçmiş sanatımız açısından
küçümsenmeyecek sonuçlar alınmıştır. Ancak
bugünün Türkiyesi'nin sanatı ne mahiyette ve ne
düzeydedir? Bu gerektiğince tanıtılmamıştır,
bilinmemektedir.