Abstract
Görmenin mekan algısında diğer duyulardan üstün olduğu varsayılmaktadır. Bu nedenle mekanın tasarım, temsil ve üretim süreçlerinde görmenin, faydacı-estetik bakış açısı ile diğer duyulara göre daha geçerli olduğu söylenebilir. Görsel algılamanın yetersiz olduğu durumlarda ise diğer fiziksel çevre faktörlerinin mekan algısında etkili olduğu bilinmektedir. Görsel düzenlerin çeşitli nedenlerle değiştirilemeyeceği mekanlarda, diğer fiziksel çevre faktörlerini kullanılarak, kullanıcının mekan algısı etkilenebilir ya da değiştirilebilir. Fiziksel çevre faktörlerinin mekan algısına etkisi dikkate alındığında, bu faktörlere ilişkin çevresel uyaranların mekan algısındaki etki düzeylerinin belirlenmesi, alanda yapılması gereken öncelikli çalışmalar arasında yerini almaktadır. Benzer çalışmalar çoğunlukla çevre-insan-davranış etkileşimini araştıran, 'çevresel psikoloji' ve 'nörobilimsel temelli bilişsel-davranış' konuları çerçevesinde, kullanıcı eksenli olarak gerçekleştirilmiştir. Ancak iç mekan çevre kalitesi açısından tasarıma ait girdilerin geliştirilmesi için yapı içindeki fiziksel çevre koşullarını sorgulayan araştırmalara da ihtiyaç vardır. Bu nedenle fiziksel çevre faktörlerinin iç mekan kalitesi üzerindeki etkilerinin araştırılması doktora tez çalışmasına konu olarak seçilmiştir. Belirlenen konu çerçevesinde fiziksel çevre faktörlerinin mekan algısında ve çevresel kalite değerlendirmesindeki etkilerinin, üniversite düzeyindeki iç mimarlık dersliklerindeki kullanıcıların algıları üzerinden, çevresel faktörlerin birbirlerine olan üstünlüklerine göre araştırılması amaçlanmıştır. Tezin birinci bölümünde; çalışmanın amacı ve kapsamı açıklanmış; süreçte izlenecek yöntem belirtilmiştir. İkinci bölümde, konu ile ilgili önceki araştırmalara değinilerek çevre ve davranış kuramları kapsamında mevcut teoriler ve temel tanımlar aktarılmıştır. Üçüncü bölümde gerçekleştirilen alan çalışması seçilen yöntemle birlikte açıklanmıştır. Dördüncü bölümde elde edilen araştırma bulguları incelenmiştir. Beşinci bölümde ise çalışmanın sonuçları değerlendirilerek, gelecekte yapılabilecek çalışmalar için önerilerde bulunulmuştur.