Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Açık Bilim, Sanat Arşivi
Açık Bilim, Sanat Arşivi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve yayınların etkisini artırmak için telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.MSGSÜ'de Ara
Mimar Sinan Üniversitesi İstanbul Resim ve Heykel Müzesi koleksiyonundan resimler seçkisi (1840-1940) = A selection of paintings from the collection Istanbul Museum of paintings and sculpture Mimar Sinan University

Göster/ Aç
Erişim
© Mimar Sinan Güzel Sanatlar ÜniversitesiTarih
2000Yazar
Sergi organizasyon komitesi: Prof. Aydın Ayan...[ve diğ]
Üst veri
Tüm öğe kaydını gösterÖzet
SUNUŞ / MESAJ
Bizler bugün burada, bu güzel binada, "Japon - Türk Çağdaş Sanatı" başlıklı bu kapsamlı sergide, Asya’nın iki ucunda – en doğusunda ve en batısında – yaşayan Japon ve Türk uluslarının temsilcileri olarak bulunmaktayız.
İnsanlık tarihinin çok farklı uygarlıklarına ev sahipliği yapmış bir kavşak noktasında; Asya ile Avrupa kıtalarını bir köprü gibi en geniş anlamıyla birbirine bağlayan ve iki kıta üzerine yayılmış bir dünya kentinde, İstanbul’dayız. Bu kent, insanlık tarihinin hemen her döneminde sanat, kültür, politika ve ticaretin deyim yerindeyse kalbinin attığı bir yer olmuştur.
Geçmişte öyleydi, bugün de öyledir.
Sokaklarında dolaşırken geçmişi de görürsünüz, bugünü de… Gelenek, bu kentte yaşama katılmış; kimi zaman sönmeye yüz tutmuş külleri arasından geleceği ateşlemiştir. Geleneksel olanla yeni olan, geleceği imleyen her alanda yan yanadır. Sanırım bu durum, bu duygu Japon dostlarımız için de hiç yabancı değildir. 1986 yılında "Japon Sanat Sergisi" başlığı altında bu kentte, Topkapı Sarayı’nda sergilenmiş olan Idemitsu Koleksiyonu kataloğunun tanıtım metninin son satırları, bende bu düşünceyi uyandırdı:
"19. yüzyılın ikinci yarısında dış ülkelerden Japonya’ya ulaşmış olan yabancı kültürler, kapalı toplumda kalmış Japonlar’da yeni bilgilere karşı ilgi uyandırdı. Japonların bu tür yeniliklere karşı olan çok şiddetli istekleri, hükümetin dışa kapalı siyasetini sona erdirdi. Ve Japonya dış ülkelere kapıyı açınca, yabancı kültürler sel gibi akarak Japonya’ya gelmişti. Böylece Japon kültürü çağdaş devreye girmiş oldu."
"1868 yılında, Şogun tarafından yönetilen feodal siyaset sona erince, Japonya çağdaş dönem olan Meiji Devri'ne girmiş oldu. Bu devirde çağdaş ve yeni Japon ülkesini kurmak için çabalar harcanmıştır. Güzel Sanatlar’da da o zamana kadar devam eden eski, kalıplaşmış üsluplar silinerek, yeni Japon sanatını oluşturmak için ilk adımlar atılmaya başlanmıştır."
Yaklaşık aynı dönemde Osmanlılar için de durum benzerdir. Rönesans, Reform hareketlerini ve Sanayi Devrimi’ni peş peşe yaşamış olan; somut doğa gözlemi ve buna dayalı çıkarımların yönlendirdiği Batı düşüncesi, bilimsel, teknolojik, düşünsel ve sanatsal planda öne çıkmış ve insanlığın yönünün Batı’ya çevrilmesine neden olmuştur.
Batı'da bu gelişmelerin yaşandığı bir dönemde, sınırları Afrika, Asya ve Avrupa içlerine kadar yayılmış olan Osmanlı Hanedanı ve dolayısıyla Osmanlı toplumu, bu gelişmelerden elbette etkilenmiştir.
yüzyılda önce askeri alanda başlayan ve 19. yüzyılda giderek yaşamın hemen her alanına yayılan yenileşme girişimleri; eğitim, kültür, sanat ve dolayısıyla Güzel Sanatlar alanında da yankı bulmuştur.
yüzyıl öncesinde sarayın desteği ile varlığını sürdüren ve minyatür adı altında el yazması kitaplar için nakkaşlar tarafından hazırlanan kitap resimlemeleri, çağın değişen koşulları nedeniyle eski önemini yitirmiştir. Bireysel heyecanların olabildiğince sınırlandırıldığı, yoğun bir figür, mekân ve doğa stilizasyonu ile özel bir boyama tekniğine dayanan bu geleneksel yöntem; doğa gözleminin ve doğa yanılsamasına ulaşma arzusunun kamçıladığı yeni boyama tekniklerinin geliştirilmesiyle yerini çağdaş yöntemlere bırakmıştır.
Koleksiyonlar
- Kitaplar [795]