Abstract
İstanbul, her geçen gün sayısı gitgide çoğalan büyük projelere sahne olmaya devam etmekte: kamusal alanlara yapılan radikal müdahaleler, olmayacak imar uygulamalarını meşru hale getiren anlamsız ihyalar, tarihi alanlarda kentsel belleği ortadan kaldıran kentsel dönüşümler, 3. havaalanı, 3. köprü gibi kentte geri dönülmez büyük tahribatlar oluşturacak ulaşım projeleri, tartışmaya kapalı gelişen devasa etkinlikler... İşte 2020 Yaz Olimpiyatlarına aday şehir olan İstanbul metropolünde, bu geçici devasa etkinliğin kalıcı etkilerini tartışmak, bu bağlamda kazanımları veya kaybedilecekleri görebilmek amacıyla bunu akademik bir misyon olarak kabul eden Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi Şehir Bölge Planlama Bölümü, 15.05.2013 tarihinde "Olimpiyat 2020: İstanbul İçin Fırsat mı Tehdit mi" başlığında bir panel gerçekleştirdi. Paneldeki konuşmacılar, kendi ülkelerinde yaşadıkları deneyimleri de dikkate alarak bu tür devasa etkinliklerin kent mekânına ve kentli yaşamına yapacağı kalıcı etkiler hakkında önemli mesajlar ver-diler. Tartışmalarda varılan ortak nokta; etkinliklerin hangi koşullarda bir fırsat, hangi durumlarda bir tehdit oluşturacağının iyi belirlenmesi; bunun için de gerek uzmanlık uzmanlık alanlarınca, gerekse bu süreç içinde yer alacak farklı aktörlerce ve kentli katılımıyla açık bir model belirlenmeden adım atılmamasıydı. Panelin hemen ardından mayıs ayının sonunda "Gezi" olayları patlak verdi. Ağaçları ve parkıyla birlikte kentin önemli bir kamusal alanını sahiplenme temelli başlayan direniş, bütün ülkenin günde-mine oturdu ve kentin yaşam alanlarına yapılacak her tür müdahalede, kentli hakları bağlamında önemli bir karşı duruşun gelişmesini tetikledi. Mekânsal, çevresel ve sosyal süreçler açısından ele alınmadan ve kamuoyu ile hiçbir tartışma ortamı oluşturmadan yapılacak devasa etkinliklerle ilgili büyük kentsel projelerin, artık önemli bir direnç mekanizmasıyla karşılaşacağını "Gezi" olayları bize gösterdi. Bu süreçte panel konuşmalarının metne dönüştürülmesi ile elde edilen bu kitap, 2020 Yaz Olimpiyatlarına aday olan kentimiz için okuyuculara düşünme ve sorgulama, henüz karar verilmemişken bu mekanizma içindeki yetkililere de kente, kentliye ve gelecek kuşaklara karşı sorumluluklarını hatırlatma olanağı sunmaktadır. Bu yayımın gerçekleşme sürecinde katkı koyan herkese teşekkür ederim./ Prof. Dr. Gülşen Özaydın/ MSGSÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Başkanı