Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Açık Bilim, Sanat Arşivi

Açık Bilim, Sanat Arşivi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve yayınların etkisini artırmak için telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.

MSGSÜ'de Ara
Gelişmiş Arama

Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.otheryayın koordinatörü Prof. Dr. Güzin Konuk, Arş. Gör. Sinem Seçer; editörler Doç. Dr. Hale Tokay...[ve öte]
dc.date.accessioned2025-08-21T11:47:41Z
dc.date.available2025-08-21T11:47:41Z
dc.date.issued2012en_US
dc.identifier.isbn9789756264812
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.14124/9964
dc.description.abstractSUNUŞ Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. Hz. Peygamber (s.a.s.) ve sahabe döneminden itibaren camilerin imarına çok büyük önem verilmiş; Müslümanlar camileri, hayatın merkezine alan bir bakış açısıyla planlamış ve inşa etmişlerdir. Camiler, böylelikle Müslüman imanının güçlü birer sembolü, günlük ibadetlerin eda edildiği birer ibadethane olmanın yanında; sevgi, bilgi ve birlik mekânı olarak daha da çeşitlenmiş rol ve fonksiyonlarıyla gündelik hayatın odak noktalarında yer almış, şehirleri maddi-manevi imar eden mekânlar olmuştur. Müslümanlar için dindarlığın neşv ü nemâ bulduğu en önemli vasıtalardan biri olan camiler, inanç dünyalarındaki derinlik ve zenginliği besleyen bir form ve estetik algı çerçevesinde inşa edilmiştir. Öyle ki, mimarlık tarihimizde ortaya konmuş hemen her camide böyle bir derinliğin, ubudiyet ve teslimiyetin yansımalarını görmek pekâlâ mümkündür. Estetik ve mimari özellikleriyle yüzlerce yıl varlıklarını sürdürebilen camiler, manevî yönden dinin gücünü; biçimsel açıdan sağlamlık ve kusursuzluğu; sanatsal açıdan ise özgünlüğü yansıtan eserler olmuştur. Camiler, bu özellikleriyle günümüzde de bütün insanlık nezdinde hayranlık uyandırmaya devam etmektedir. Ne var ki bu hususiyetler modern zamanlarda kaybolmaya başlamıştır. Özellikle hızlı kentleşmenin sebep olduğu çarpık yapılaşma cami mimarisini de olumsuz yönde etkilemiş, köyden kente göç süreciyle birlikte şehirlerde adeta bir “camikondulaşma” ortaya çıkmıştır. Mimari açıdan camilere yakışmayacak tarzda apartman altlarında yapılan mescitler, yollar üzerinde inşa edilen cami ve mescit adı altındaki yapılar; başta estetik ve mimari olmak üzere pek çok sorunu beraberinde getirmiştir. Diğer taraftan camilerin nüfus dağılımına göre konumlandırılmasında da büyük bir orantısızlık mevcuttur. Öyle ki halkımızın %25’i köylerde, %75’i şehirlerde yaşamasına rağmen camilerin %25’i şehirlerde, %75’i ise köylerde bulunmaktadır. Ayrıca modern şehirler, metropoller, megapoller kurulurken camiler hayatın kıyısına, şehirlerin kenarlarına, köşelerine itilmiştir. Cami mimarisi konusu ne yazık ki bugüne kadar hep ihmal edilmiştir. Yeni zamanlarda inşa edilen pek çok camiyi güçlü bir aidiyetle buluşturmak oldukça güçtür. Bu camiler, yenilik ve özgünlük içermediği gibi tarihi camilerin kötü birer kopyası olmaktan öteye geçememiştir. Günümüzde inşa edilen camilerde, bir asır öncesinin camilerindeki maneviyatı yakalamak neredeyse imkânsızdır. Dahası, caminin gerçek ruhunu yansıtmaktan uzak bir heyecanla inşa edilen bugünün camilerinin birer imar faaliyeti olduğundan söz etmek bile başlı başına bir cesaret ister. Öte yandan, bu yapıların her birinde büyük bir emek, fedakârlık ve uhreviyat arayışı olduğu konusunda ise hiç şüphe yoktur. Üzerinde durulması gereken husus, camilerimizi geçmişte birer abide mekân olarak tasavvur eden zihniyet yapısına bugün ne olduğudur. Bugünün pek çok camisi, dinî, sosyal ve kültürel işlevlerin tümüyle bütünleşen yapılar olmaktan niçin uzaktır? Modern zamanlarda camide kaybolan bu derinlik bugün tekrar nasıl telafi edilebilir? Hem bu sorulara sağlıklı cevap verebilmek hem de mevcut sorunların üstesinden gelebilmek için cami yapılarının mimari, estetik, kentleşme, yapının insan ve hayatla ilişkisi ve işlevsellik bakımından yeniden değerlendirilmesine; bu konularda hem toplumda hem de ilgili kurum ve kuruluşlarda bir bilinç ve farkındalık oluşturulmasına öteden beri ihtiyaç duyulmaktadır. Bu konuda başta bilim insanları olmak üzere, konuyla ilgisi bulunan herkese önemli görev ve sorumluluklar düştüğü muhakkaktır. İşte bu gerekçelerle, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Mimarlık Fakültesi iş birliği ile ilk defa İstanbul’da 1. Ulusal Cami Mimarisi Sempozyumu düzenlenmiştir. Elinizdeki eserin yayımlanmasıyla birlikte, söz konusu sempozyum kamuoyunun istifadesine sunulmuş olacaktır. Sempozyumun düzenlenmesinden yayına hazırlanmasına kadar geçen süreçlerde emeği geçen herkese gönülden teşekkürlerimi sunuyor; eserin cami mimarisi konusunda yeni perspektifler sunmasını ve mevcut sorunların aşılmasına vesile olmasını Yüce Rabbimden niyaz ediyorum. Prof. Dr. Mehmet GÖRMEZ Diyanet İşleri Başkanıen_US
dc.language.isoturen_US
dc.publisherMimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesien_US
dc.rights© Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesien_US
dc.subjectCami mimarisien_US
dc.subjectİslam sanatıen_US
dc.subjectKentleşme ve dinî yapılaren_US
dc.subjectEstetik ve ibadet mekânlarıen_US
dc.title1. ulusal cami mimarisi sempozyumu : “gelenekten geleceğe cami mimarisinde çağdaş tasarım ve teknolojiler” : 2-5 Ekim 2012en_US
dc.typeconferenceObjecten_US
dc.departmentMimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesien_US
dc.relation.publicationcategoryDiğeren_US


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster