Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Açık Bilim, Sanat Arşivi
Açık Bilim, Sanat Arşivi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve yayınların etkisini artırmak için telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.MSGSÜ'de Ara
Bireylik Yolculuğunda Evden Kaçan Kadın Karakterler
Künye
Kaya, N. P. (2023). Bireylik yolculuğunda evden kaçan kadın karakterler [Kongre bildirisi, Uluslararası Sempozyum 100. Yılında Cumhuriyet’in Kadınları/Kadınların Cumhuriyeti (1923-2023), 27-29 Ekim 2023, Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı, s. 464–465]. https://hdl.handle.net/20.500.14124/10194Özet
Türk edebiyatında romanın bir anlatı formu olarak ortaya çıkışından
itibaren kadın karakterlerin kurmacadaki temsili, kamusal alandaki görünürlükleriyle
paralel bir dönüşüm göstermiştir. Tanzimat edebiyatında
çoğunlukla evde, sokağa çıktığında gözetimde ve çoğunlukla bir taşıt içinde
resmedilen kadın karakterler nadiren tek başına maceraya atıldıklarında
erkek kılığına girer. Bu durum Osmanlı İmparatorluğu’nun modernleşme
sürecinde değişime uğrayacaktır.
Osmanlı döneminde kız çocukları için eğitim sıbyan mektebiyle sınırlıyken
Tanzimat döneminde 1869 Maarif-i Umumiye Nizamnâmesi sayesinde
devletin girişimiyle kadınlara özel ebe mektepleri açılmış, bunu daha
sonra kız öğretmen okulu izlemiştir. Bunların yanı sıra 1800’lü yıllardan
itibaren Tanzimat ve Islahat Fermanlarının neticesinde azınlıklar tarafından
açılan yabancı okullar eğitim vermeyi sürdürmüştür. Kız öğrenciler
değişen zihniyet sayesinde okulların dışında evde de özel dersler almıştır.
Gerek eğitim öğretim olanaklarının artması, gerekse matbuatın gelişmesiyle
artan yerli ve çeviri eserlerin evlere girmesiyle kadınların zihinsel
dünyalarındaki dönüşüm ve bireylik bilincinin gelişmesi başlamıştır.
Pierre Loti’nin Osmanlı’da Hariciye memuru Nuri Bey’in kızları olan
Zinnur ve Nuriye’nin hikâyesini anlatan Umudunu Yitirmiş Kadınlar (Les
Désenchantées) adlı romanı, kadın karakterlerin bireyleşme ve isyan yolculuğunun
önemli anlatılarından biri olarak ele alınabilir. Batılaşmayla
başlayan dönüşüme rağmen ne ev içi/aile hayatında ne de kamusal alanda
birey olarak kabul görmeyen kadın, varlığıyla duyuramadığı sesini yokluğunda
işittirmeyi dener. Birey olarak kendini var etmeye çalışan kadın karakterin girdiği çatışma, karşılarında duran patriarkal şiddet neticesinde
çoğu zaman doğrudan/dolaylı olarak boyun eğme, nadiren ise kaçışla
neticelenir. Romanın yayımlanmasının ardından Avrupa’ya kaçan Zinnur
ve Nuriye Hanımları ise kurmaca kadın karakterler izleyecektir. Sınırlı bir
çevrede yaşayan kadın için evden kaçış şehirden kaçışla aynı anlama gelmektedir.
Bu kaçış, kadın karakterin kendini var etme yolculuğunda ilk
adımdır.
Mütareke dönemini ele alan romanlarda yabancı okullarda eğitim gören
kadın karakterlerin kaçış arzusu Avrupa ve Amerika’ya yönelik iken
Millî Mücadele edebiyatıyla birlikte kaçış, Anadolu’ya yönelir. Cumhuriyet
dönemine gelindiğinde ise Anadolu’ya kaçan kadın karakterlerin yeni
kurulan toplumun inşasında aktif rol oynadığı görülür. Çalışmada, 1923
sonrası yazılan romanlar üzerinde, kadın karakterlerin kaçış hikâyeleri ve
kaçışın bireyleşme yolcuğunda oynadığı rol incelenecektir. Since the emergence of the novel as a narrative form in Turkish literature,
the fictional representation of women characters has undergone a
transformation parallel to their visibility in the public sphere. In Tanzimat
literature, women characters were often depicted within the confines of
their homes, under surveillance when they ventured out into the streets,
and when they rarely embarked on adventures alone, they would often
disguise themselves as men. This situation would change during the modernization
process of the Ottoman Empire.
During the Ottoman era, girls’ education was limited to “Sıbyan Mektebi”
(Ottoman primary schools), but in The Tanzimat Era, thanks to the
state’s initiative through the 1869 Maarif-i Umumiye Regulation, special
midwifery schools for women were opened, followed by Girls’ Teacher
Schools. In addition to these, foreign schools opened by minorities in the
1800s, as a result of the Tanzimat and Reform Edict, continued to provide
education. Due to changing attitudes, female students also received private
lessons at home. With the increasing availability of educational opportunities
and the development of the press, the transformation in women’s
mental worlds and the development of individual consciousness began.
Pierre Loti’s novel “Les Désenchantées,” which tells the story of Zinnur
and Nuriye, the daughters of Nuri Bey, a foreign affairs officer in the Ottoman
Empire, can be considered one of the significant narratives of women
characters’ journey towards individualization and rebellion. Despite the
transformation initiated by Westernization, women, who were not recognized
as individuals either in domestic/family life or in the public sphere,
tried to make their voices unheard during their presence, loud with their
absence. The conflict faced by the female character attempting to establish
herself as an individual often results in submission, either directly or indirectly,
to patriarchal violence, rarely ending with escape. After the publication
of the novel, Zinnur and Nuriye Hanım who fled to Europe, will be
followed by fictional women characters. For a woman living in a restricted
environment, escaping from home means escaping from the city. This escape
is the first step in the female character’s journey to self-realization.
In novels that depict the Armistice period, the desire of female characters
educated in foreign schools is directed towards Europe and America,
but with National Struggle literature, the escape turns towards Anatolia.
In the Republican era, female characters who escape to Anatolia are seen
to play an active role in the construction of the newly established society.
This study will examine the escape stories of women characters and the
role of escape in the journey of individualization in novels written after
1923.
Kaynak
Uluslararası Sempozyum 100. Yılında Cumhuriyet'in Kadınları/Kadınların Cumhuriyeti (1923-2023): 27-29 Ekim 2023: Bildiri ÖzetleriKoleksiyonlar
- ᗫiğer Kaynaklar [18]















