Özet
Bu makale tam adı Muhammed b. Mansur b. Said b. Ebu’l-Ferec et- Teymî el-Kureşî olan ve Fahr-i Mudîr veya Mubârekşâh lakaplarıyla tanınan Fahreddîn Mubârekşâh’ın Şecere-yi ensâb isimli eserinin Türkçe tercümesini ihtiva etmektedir. Hayatı hakkında elimizde çok az bilgi bulunan Mubârekşâh’ın muhtemelen 1150-1157 yılları arasında Multan şehrinde doğmuş olmalıdır. Mubârekşâh tercümemize konu olan eserini miladi 1206 senesinde Mu’izzu’d-dîn Muhammed’e sunmak istemiş, ancak bu hükümdarın öldürülmesi üzerine eserini onun yerine geçen Kutbu’d-dîn Aybeg’e sunmuştur. Müellifin tek nüsha halinde günümüze ulaşan eseri muhtemelen asıl nüshanın yarısından daha azını teşkil etmektedir. Toplam 27 varak olup E. Denison Ross tarafından Tarikh-i Fakhru’d-din Mubarakshah ismi ile Londra’da yayınlanmıştır. Eserin Türk tarihi açısından önemi, Türkler ve Türk boyları hakkında yer yer önemli malumat ihtiva etmiş olmasıdır. Müellif Türkistan’da yaşayan çeşitli toplulukların kullandıkları alfabeler ve çeşitli kasideler, rubailer örnekleriyle birlikte vermektedir. Ayrıca eserde çeşitli Türk boylarının isimlerine de değinilmektedir.
This article is a translation of the "Genealogy of Fakhr al-dîn Mubârakshâh, (Shajara-yi ansâb-i Mubârakshâh) whose full name is Muhammed b. Mansur b. Said b. Abu"l-Faraj al-Taymi al-Kureshî, also recognized by the nicknames of Fahr-i Mudîr or Mubârakshâh. We have very little information about his life; he was born probably in the city of Multan (present-day Pakistan) between the years 1150-1157 CE. Mubârekshâh, who is the subject of our translation, wanted to submit his work to Mu"izz al-dîn Muhammed in 1206, but this could not be realized due to the murder of the leader. He later presented his work to Kutbu"d- dîn Aybeg the successor of Mu"izz al-dîn Muhammed. The author's only surviving copy probably represents less than half of the original work. A total of 27 folios have been published in London by E. Denison Ross under the title of Tarikh-i Fakhru"d-din Mubarakshah. The importance of the work in terms of Turkish history lies in the presence of significant information related to Turks and Turkish tribes. Besides, the author provides valuable information about various communities living in Turkestan, the alphabets they were using, several eulogies and quatrains with examples.