Özet
Bu çalışma ile İstanbul'da farklı sınıfsal ve kültürel özelliklere sahip toplumsal grupların yaşadığı yerlerde, bekar kadınların farklı şekillerde yaşadıkları güvenlik endişesini (fiziksel, ekonomik-sosyal, yaşam tarzına bağlı farklılık-kültürel), bunlarla baş etme yöntemlerinin gündelik hayatlarında nasıl gerçekleştiğini, mekanın bu endişe ve baş etme halinde nasıl rol oynadığını görünür kılmak amaçlanmaktadır. Toplumsal cinsiyet ilişkileri ve mekan, karşılıklı ve sürekli olarak birbirlerini inşa eden, çeşitlenip, farklılaşan, kent çalışmalarında birbirinden bağımsız ele alınması mümkün olmayan toplumsal süreçlerdir. Coğrafya alanındaki feministler tarafından yapılan en erken gözlemlerden biri toplumsal cinsiyet ilişkilerinin mekan üzerinden nasıl çeşitlendiği, başkalaştığıdır. Bu çalışmada, kadınların anlatımlarından yola çıkarak belirlenen üç temada (Fiziksel Güvenlik, Aile-Bekarlık ve Mahalle) farklı yönleriyle güvenlik konusu tartışılmıştır. Araştırma İstanbul'un üç farklı ilçesinde (Kadıköy, Bağcılar, Sarıyer), yapılan derinlemesine görüşmelerle gerçekleştirilmiştir. Kadınların kentteki görünürlüklerini, hareket imkanlarını ve bu alanda yaşadıkları eşitsizlikleri irdeleyen feminist coğrafyacıların kuramsal yaklaşımlarından yararlanılmıştır. Bekar kadınların güvenliksiz hallerinin devletin sosyal politikalarındaki görünmezlikleri ile nasıl arttığını, bu durumla baş etme aracı olarak aile, akraba, arkadaş ilişkilerini mekânsal yakınlık kurarak sosyal destek aracıymışçasına devreye soktukları irdelenmiştir. Bununla birlikte bekar kadınların güvenlik endişelerini azaltan sosyal ilişki yapısına sahip mahallede bekarlığı nasıl deneyimledikleri, ahlaki denetimi sağlayan mahallenin 'göz'üne rağmen kadınların burada nasıl barınabildiklerini İstanbul'un üç farklı ilçesindeki (Kadıköy, Bağcılar, Sarıyer) özgün yapı içinde ve kadınların anlatımı ile değerlendirilmiştir.