Abstract
Bu makale iki konu üzerinden görsel kültürün oluşmasında sinema ve videonun yerini tartışmaktadır. Birinci kısımda bakış, iktidar, beden ve gözetim kavramlarının modern görsel kültürün dönüşmesinde nasıl bir yere sahip olduğu ele alınmaktadır. Bu kısımda bakış kavramının iktidar kavramı ile yakından ilişkili olduğu ve gözetleyen / gözetlenen öznelliğin tarihsel olarak inşa edildiği konu edilmektedir. İkinci kısımda ise sinema ve özellikle kameranın tarihsel ve toplumsal olarak iktidar etkileriyle inşa edilmiş görsel kültür içerisinde bakan özneye nasıl bir hareket alanı açtığı tartışılmaktadır. Görsel kültür iktidar etkileriyle bir yandan inşa edilerek modern özneyi koşullandırırken diğer yandan kamera tekniği, bu tarihsel koşullandırmayı aşan ve öznenin yaratma potansiyelini açığa çıkaran bir etkiye sahiptir. Üçüncü kısımda ise video ile sinemanın sınırlarının zorlanarak kameranın nasıl kişiselleştiği tartışılmaktadır. Video bedene bakışı dönüştürmüş, yeni öznelliklerin yaratılmasına imkân sağlamıştır. Bu bağlamda video sanatı ile modern görsel kültür içerisinde kameranın konumu değişmiştir.
This article discusses the place of cinema and video in the formation of visual culture from two perspectives. In the first part, the position of concepts such as gaze, power, body and surveillance within the transformation of visual culture is examined. In this part it is discussed that the concept of gaze is closely related to the concept of power. Furthermore the subjectivity of prying / being pried which has been founded historically is also analysed. In the second part it is discussed what kind of a place cinema and especially cameras have opened for the viewer in the culture built historically and publicly by the effects of power. While visual culture is conditioning the modern individual and, at the same time, created with the effects of power, on the other hand camera techniques have an influence which goes beyond this historical conditioning and which reveals the creative potential of the subject. As for in the third section, it is discussed how the camera has been personalised thereby pushing the limits of video and cinema. Video has transformed the outlook on the body, enabled the creation of new properties. In this sense, the place of camera has changed within video art and modern visual clture.