Özet
Kültürümüzde özel anlama sahip olan "külliyeler" birden fazla yapıdan oluşan sosyal nitelikli merkezlerdir. Dünyada benzer niteliklere sahip örnekleri görülen bu yapı toplulukları, ibadet fonksiyonlarının yanında eğitim, sağlık ve sosyal hizmet gibi kamusal işlevlerin de başlangıç noktasını oluşturmaktadır. Kültür varlıklarının korunmasına ilişkin ulusal ve uluslararası yaklaşımlar, "korunması gereken kültür varlıklarını" yapı, yapı topluluğu, kültürel doku, kültürel peyzaj alanları ve somut olmayan şeklinde tanımlamaktadır. Varlığın bütün değerleriyle birlikte korunmasının sürekli kılınmasının ancak koruma ve yaşatma ilişkilerinin, varlık üzerinde söz sahibi olan bütün öznelerle eşgüdümlü olarak yürütülmesiyle mümkün olduğu ortaya çıkmıştır. Kültür varlıklarının tek defaya özgü değil, uzun vadede sürdürülebilir olarak korunması ihtiyacının koruma amaçlı "yönetim planı" kavramını ortaya çıkardığı söylenebilir. Yönetim Planları öncelikle UNESCO Dünya Mirası Merkezi tarafından Dünya Mirası Alanları için bir zorunluluk olarak ortaya konulmuştur. Ancak Dünya Mirası olsun veya olmasın bütün kültür varlıklarının uzun vadeli korunması ve yaşatılması kendi yönetim planlarına sahip olmalarıyla mümkündür. Farklı işlevlerin birarada bulunduğu yapı toplulukları olan külliyelerin bütüncül ve sürekli korunmalarının bugüne kadar mümkün olmadığı görülür. Bu nedenle külliyelerin de alan yönetimi anlayışıyla bir yönetim planı kapsamında korunmaları önemlidir. Süleymaniye Külliyesi, farklı işlevlere sahip pek çok birimden oluşan "külliye" adını verdiğimiz yapı topluluklarının en özgün ve kapsamlı temsilcilerinden biridir. Bu tez kapsamında örnek olarak seçilmiş ve külliye ile diğer kültür varlıkları için de uygulanabilecek bir yönetim modeli yaklaşımı geliştirilmiştir. Anahtar Kelimeler: Kültür varlığı, Kültür mirası, Süleymaniye Dünya Miras Alanı, Süleymaniye Külliyesi, Kültürel Miras Yönetim Planı