Abstract
Son yıllarda dünya ölçeğinde yaşanan ekonomik, sosyal ve siyasi değişimler kentsel dinamikleri etkilemiş, dolayısı ile planlama ve planlama anlayışının değişimine neden olmuştur. Küreselleşmenin de etkisiyle kentler, yoğun bir değişim ve dönüşüm baskısı altında kalmışlardır. Bu süreci yaşayan kentler, karşılaştığı sorunların çözümünde mevcut planlama pratiklerinin yetersiz olduğunu görüp daha esnek ve müzakereye açık olan stratejik planlamaya yönelmişlerdir Stratejik planlama çerçevesinde, girişimci kentsel politikalarda mekan bir kaynak yaratma aracı olarak kullanılırken, kentler de kentsel projelerle şekillenmeye başlamıştır. Kentsel projeler mekansal gelişmeyi yönlendirirken, genellikle kentin stratejik noktalarını seçmektedirler. Konumu, taşıdığı potansiyeller ve sunduğu imkanlar nedeniyle kentsel kıyı alanları kentsel projeler için yoğun talep gören alanlar haline gelmiştir. Kentsel kıyı alanlarının kamusal kullanım açısından taşıdığı önem ve ayrıcalıklı konumu, bu alanlara ilişkin kentsel projeler geliştirilirken kıyının özel bir tasarım alanı olarak ele alınması gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. Bu araştırmada, kentsel kıyı alanları tasarımının farlılığını vurgulamak ve bu alanlara yönelik tasarım kriterlerini incelemek amaçlanmıştır. Çalışmada örnek alan olarak Barselona stratejik planlama süreci ve kentsel kıyı alanlarına yaklaşımlar incelenmiş ve bu bağlamda İstanbul Tarihi Yarımada kentsel kıyı bandı üzerinden değerlendirmeler ve önermelere gidilmiştir.