Özet
Kent, kültürel mirasın paylaşım alanı ve birleştirici bir unsuru olarak strateji ve hedeflerin en önemli uygulama alanıdır. Kente ilişkin olarak alınan her politika kararı, kent yaşamını doğrudan veya dolaylı olarak etkilemektedir. Günümüzde küresel odak haline gelen kentte daha iyi bir yaşamın ve yerel demokrasinin gerçekleştirilebilmesi yönünden öncelikle kentin sunduğu yaşam alanı ölçütlerinin belirlenmesinin gerektiği anlaşılmaktadır.Bu bağlamda kent sakinlerinin sahip olduğu tarihsel, kültürel ve doğal değerleri koruyabilen ve yaşamın içine katarak gelecek kuşaklara aktarabilen uygar bir ortamda yaşama hakkının çerçevesinin belirlenmesi, hem kentlerin buna uygun yaşama ortamları sunacak biçimde yapılandırılmalarını, hem de her adımda ölçme ve değerlendirme fırsatını sağlayacaktır.Bu çalışmada, taşınmaz kültür varlıklarının korunmasının kent sakinleri için kentsel bir hak olarak değerlendirilmesi yapılacak kentlerde daha iyi bir yaşam için Türk Hukuk Sisteminde yeni yaklaşımların önemi vurgulanacaktır.Bu kapsamda ilk olarak kentsel hakların tanımı, tarihsel gelişim süreci içinde kentsel hakların ortaya çıkışı incelenmektedir. İkinci bölümde, Avrupa'da sit alanlarının korunması çerçevesinde kentsel haklar konusunda sit alanlarının tanımı, sit alanlarına ilişkin hukuksal düzenlemeler, örgütlenme ve kentsel haklar kapsamında kültür varlıklarını koruma ilkeleri ele alınmaktadır. Bu bağlamda da seçilen uluslar arası uygulama örnekleri incelenip karşılaştırmalı değerlendirmesi yapılmaktadır.Üçüncü bölümde Türk Hukuk Sisteminde kentsel haklar bağlamında sit alanlarının korunması çerçevesinde sit alanlarının tanımı, sit alanlarına ilişkin hukuksal düzenlemeler, yargı kararları, sit alanlarında yönetsel çerçeve ve örgütlenme ele alınmaktadır. Dördüncü bölümde İstanbul'da kentsel haklar örnek Tarihi Yarımada Sit Alanı örnek alan çalışması üzerinden değerlendirilmektedir. Beşinci bölüm ise sonuç ve değerlendirmeleri içermektedir.