Abstract
Bir üretim mekânının oluşması, sermaye birikiminin temel eğilimleri ve bu eğilimlere içkin mekanın özgül süreçlerinden beslenmektedir. Çalışmanın konusu, kriz ve sermaye birikimi bağlamında kayan, oluşan ve yeniden üretilen üretim mekânlarıdır. Özellikle zaman ve mekân sıkışmasına karşı üretilen mekânsal çözümlerin, kapitalizmin her yerde benzer işleyen dinamiklerinin yerel, ulusal ve küresel ölçekte eşitsiz gelişmenin yarattığı farklılaşmaları içererek açığa çıkması oldukça zengin bir yapı üretmektedir. Zira üretilen her mekânsal çözümün, birikimin farklı aşamalarına denk gelmesi ile farklı biçimlerde oluşması ve yerel yapılarla eklemlenmesi her sektörde ve bölgede farklı varyasyonların öne çıkmasını sağlamaktadır. Böylelikle emek gücünün varoluş ve direniş koşullarının da bu yelpaze içinde son derece öğretici bir zenginlikte yer alması ise sınıf mücadelesinin dinamiklerini oluşturmaktadır. Mekânın sosyal olarak üretimin bir siyasal strateji olarak özellikle geç kapitalistleşme koşullarında devlet müdahalelerine yönelik belirginlik ve belirleyicilik kazandırmaktadır. Bu çalışma, üç birbirine bağlı iddia ile temellendirilmektedir. İlki üretimin mekânsal örgütlenmelerinin hem fiziksel hem de sosyal anlamda eklemlenmiş bir yapıyı gerektirdiğinden hareketle her birikim düzeyine uygun mekanların üretildiğidir. İkincisi, ilk iddianın sonucunda üretilen bu "mekânsal çözümlerin" hem birikimin potansiyel sürekliliğini hem de sınırlılığını inşa eden bir çelişkili süreçler olduğudur. Sonuncu iddiası ise özellikle geç kapitalistleşme kavramından hareketle Tuzla ve Yalova Tersaneler Bölgesinde birikime içkin dönüşen devlet varlığının rol oynaması üzerinedir.