Abstract
Renkli sır tekniğinin özelliği, süslemenin renklendirilmiş sırlarla yapılması ve konturlarında sırların birbirine karışmasını engelleyecek şekilde bitkisel yağ ve manganez karışımı kullanılmasıdır. Bu teknikle uygulanılması çok zor olan mozaik çinilerin etkisi, tek bir yüzeyde verilmiştir. Tekniğin verdiği kolaylıkla yoğun ve zor desenler kolaylıkla işlenmiştir.İslam mimarisinde Timuriler (1370-1404), Safavîler (1507-1722), Baburiler (1526-1858), Kacar Hanedanı (1779-1925) dönemlerinde ve Anadolu'da 15-16. yüzyıl Osmanlı eserlerinde kullanılmıştır. Renkli sır tekniğinde çinilerle bezeli yapılar, erken dönemlerde imparatorluğun ilk başkentleri olan Bursa ve Edirne'de toplanmıştır. İstanbul'da ise 16. yüzyılın ikinci yarısına kadar olan yapılarında görülür. Osmanlı çini sanatında ilk olarak Bursa Yeşil Camii'de (1424) görülen renkli sır tekniği, son ve en başarılı örneklerini İstanbul Şehzade Mehmed Türbesi'nde (1548) vermiştir. 16. yüzyılın ikinci yarısında Mimar Sinan'ın eserlerinde çiniyi yoğunlukla tercih etmesi, daha seri ve kaliteli olarak üretilebilen sır altı tekniğinde çinilere talebi arttırmış ve böylece renkli sır tekniğinde çinilerin üretimi sona ermiştir.Eser metninin uygulamalarında öncelikli olarak orjinallerden birebir örnekler çalışılmış, bunların ışığında yine klasik motifler ve renkler kullanılarak desen açısından yeni tasarımlar yapılmıştır. Desen tasarımlarında, özellikle İran'da Safavî Dönemi çinilerinde çok kullanılmasına karşın Osmanlı çini sanatında pek rastlanmayan hayvan figürleri ve bitkisel motifler birarada kullanılmıştır. Çiniler dekoratif olduğu gibi aynı zamanda kullanılabilir eşyalar olarak tasarlanmaya çalışılmıştır. Çinilerin kesme ve oymaları su jeti adı verilen basınçlı su ile birlikte kum püskürten bilgisayarlı sistemle yapılmıştır.