Abstract
İnsana ait duygular, bireylerin ruh hallerinin çevre ve diğer insanlarla olan etkileşiminden doğar. Hasetlik, kıskançlık, beğenme ve imrenme duyguları, kişinin karşısındaki insanda gördüğü ve kendisinde olmayan maddi ve manevi bir eksiklikten duyduğu hisleridir. Bu hisler insan ruhunda öyle bir hal alır ki müthiş bir hezeyana dönüşür sonra da tufan halini alarak gözler aracılığıyla bir güç olarak çıkar ve karşısındakine zarar verir. Anlatılan bu olaya nazar denilmektedir. Nazara inancın başlangıcı tam olarak bilinmemekle birlikte, tarihte ve günümüzde varlığını sürdürmekte olduğu görülmektedir. İslâm inancında varlığı kabul edilip, korunmak için Allah'a sığınılarak dua edilmesi belirtilen nazar inancıyla ilgili Türk kültüründe birçok uygulamanın yapıldığı görülmektedir. Hat sanatında da nazarı konu alan örnekler mevcuttur. Bunlar mimari eserlerde, kağıt ve levha üzerinde olduğu gibi kumaş üzerinde de kısmen yer almaktadır. Nazar kavramı konu alınarak hat sanatında özgün tasarımların oluşturulması amaçlanan bu çalışmada, sekiz tasarım, dokuz uygulama yapılmıştır. Kûfî, ta'lîk, celî ta'lîk, celî dîvânî ve latin kaligrafisinden de italik kursiv yazı kullanılarak tasarlanan çalışmaların uygulamasında, zerendûd gibi klasik yöntemlerin yanında serigrafi tekniğinden yaralanılarak basılan eserler ve iki farklı alfabenin birlikte kullanıldığı denemeler yapılmıştır.