Abstract
Neoliberal politikalann hakim ekonomi politiğin çerçevesini dizdiği 1980'lerden bugüne değin İstanbul hem bu yeni yapılanmanın ana kurucu öğelerinden biri hem de bu politikaların etkilerinin en çok hissedildiği yerlerden biri olmuştur. Kentsel rantın yaratılması ve dağıtılması kentsel politikalann merkezinde yer alırken, bu politikalann etkin biçimde uygulanabilmesi için yerel yönetimlerin yetki ve sorumluluklan yeniden düzenlenmiş, planlama sistemi esnekleştirilmiş ve kaynaklar artınlmıştır. Neoliberal hegemonyanın kurulduğu 1980-1992 arası ve bu hegemonyanın tekrar güçlendiği 2002-2010 arasında kentteki dönüşümler hızlanmış, bu hegemonyanın zayıfladığı dönemlerde kentteki mekansal dönüşümler hız kaybetmiştir. Yeni bir planlama anlayışının da eşlik ettiği bu kentsel projeler kentte sosyal sınıfların yaşam ve çalışma alanlannı yeniden yapılanmasına yol açmıştır.
Istanbul has been one of the key places both where the neoliberal hegemonia project has been constructed and the impacts of these policies have been felt strongly since the beginning of the 1980s. While the land speculation which is one of the popular rent seeking and distributing activities of the neoliberal era has become the key urban policy, the central government altered the administrative structure of large cities, relaxed the planning system, and increased the revenues of the municipalities. The urban transformation has been accelareted during the construction of the neoliberal hegemonia project between 1983-1992 and the resurgent of this project between 2002-2010. When this project lost its pace due to political and financial instabilities between 1992-2002, the spatial transformation of the city has also slowed down. These mega urban projects have redesined the housing and working areas of social classes.