Abstract
On dokuzuncu yüzyılın başından itibaren Osmanlı Devleti'ni de etkisi altına alan ulusçuluk akımları, devletin bünyesinde bulunan; gayrimüslimlerle beraber tüm toplulukları etkisi altına almıştır. Aynı dönemde ekonomik, siyasi, bilimsel ve dini alanlarda çok değişik çıkar gruplarının da ilgi odağı haline gelen Osmanlı Devleti, egemenliği altında bulunan ülkelerin tek tek ayaklanmasıyla karşı karşıya kalmıştır. Benzer ayaklanmalar, 1878 Berlin Konferansı'nda Sultan Abdülhamit'in gayrimüslimlerle ilgili olarak verdiği sözleri tutmaması üzerine, devletin asıl merkezi olarak görülen Anadolu topraklarında da görülmeye başlanacaktır. Osmanlı'nın tebaası içinde yer alan, Anadolu ve Ortadoğu'nun en eski halklarından olan Süryanilerin de ulusçuluk akımlarından en az diğer etnikler kadar etkilendikleri söylenebilir. Üstelik kendi içlerinde de yüzyıllar önce Doğu ve Batı Süryanileri olarak ayrılmış olan Süryaniler, Doğu Süryanilerinin isyanları sonucunda ortaya çıkan olaylardan en az onlar kadar etkileneceklerdir. I. Dünya Savaşı'ndan sonra ve Cumhuriyet'in ilanıyla girilen yeni süreçte, devletin geçmiş yıllardan kalan azınlıkların dönemsel olarak ayaklanmasından kaynaklanan önyargıları nedeniyle, zaman zaman ayrımcılığa maruz kalan Süryaniler, Lozan Antlaşması'nda da haklarını alamayan gayrimüslim bir halk olarak varlığını sürdürmektedir. Lozan'da azınlık olarak yer alamadıkları için, azınlıklara ait diğer haklardan da yoksundurlar; örneğin; anadillerinde eğitim yapan bir okullarının olmaması, vakıf mülkiyetlerine ilişkin herhangi bir maddenin yer almaması bu haklar arasında en belirgin olanlarıdır. Cumhuriyet'in hemen her döneminde farklı uygulamalarla karşılaşan Süryanileri en çok etkileyen olaylar askerlik görevlerini yaparken yaşadıkları sorunlar ve belirli yıllarda ivme kazanan göç olgusu olmuştur. Göçün nedenleri üzerine yapılan çalışmada birden fazla nedene rastlanmış ve bu nedenlerin nasıl ortadan kaldırılabileceği üzerinde durulmuştur. 1990'lardan bugüne göçün Güneydoğu bölgesinde yaşanan sorunlara koşut olarak arttığı gözlemlenmiştir.2000'li yılların başına gelindiğinde Süryanilerin ülkelerine tekrar dönme girişiminde oldukları fakat devlet tarafından hâlâ gerekli güvenlik önlemlerinin alınamadığı görülmektedir. Bölgenin koşullarının iyileştirilmesi, hem diğer halklar hem de Süryaniler için oldukça önemlidir ayrıca Türkiye'nin uluslararası saygınlığı, birlik bütünlüğün korunması ve sürdürülmesi açısından da anlam taşımaktadır. ANAHTAR SÖZCÜKLER: Etniklik Süryaniler Osmanlı İmparatorluğu Ortodoks Hıristiyanlık Gayrimüslimler Tanzimat Lozan AntlaşmasıVarlık Vergisi Göç Sözlü tarih