Abstract
Hüseyin Câhid (1875-1957) Servet-i Fünûn dönemi (1896-1901) hikâye yazarıdır. Bu dönemde yazdığı hikâye, mensur şiir ve edebî fıkralarıyla Servet-i Fünûn edebiyatına uygun örnekler vermiş, ancak Hâlid Ziya ve Mehmed Rauf kadar ilgi görmemiştir.Hüseyin Câhid'in, Servet-i Fünûn döneminde yazdığı hikâyeleri Hayat-ı Muhayyel (1899) ve Hayat-ı Hakikiye Sahneleri (1909) adıyla yayımlanmıştır. Bu hikâyelerde Servet-i Fünûn edebiyatının ortak temaları olan ?hayal-hakikat çatışması?, ?aşk?, ?tabiat?, ?intihar ve ölüm?, ?merhamet? dönemin dil ve üslûb anlayışına sâdık kalınarak kaleme alınmıştır.Edebiyat dünyasına ilk adımını Nâdide (1891) adlı romanıyla atan Hüseyin Câhid, gençlik hevesi olarak saydığı bu romanın ardından, ustalık dönemi eseri kabul edilen ikinci romanı Hayal İçinde (1901) ile daha başarılı bulunur. Servet-i Fünûn topluluğu dağıldıktan sonra, edebî eserler vermekle birlikte yazı faaliyetini daha çok çeviri ve politika ekseninde tutan Hüseyin Câhid, edebiyatçı kimliğini geri plana atmıştır. Fransa'nın Menton şehrindeki izlenimlerini anlattığı Niçin Aldatırlarmış? (1922) adlı üçüncü hikâye kitabı ise Servet-i Fünûn hikâye anlayışından uzaktır.Tezin amacı, Hüseyin Câhid'in Servet-i Fünûn hikâyecisi yönünü ortaya çıkarmaktır. Bu kapsamda, Hüseyin Câhid'in Servet-i Fünûn dönemindeki hikâyeleri Latin harflerine aktarılmış ve bu hikâyeler Tevfik Fikret, Cenab Şahabeddin, Hâlid Ziya ve Mehmed Rauf'un eserleriyle karşılaştırılarak pek çok benzerlik tespit edilmiştir.