Abstract
Mimari mekanı, genel anlamı ile kullanıcı, eylem ve gereksinmelerine göre sınırlandırılmış hacimler olarak tanımlayabiliriz. Özünde örtme ve çevreleme yoluyla yaşamı elverişli kılan işlevsel bir boşluk elde etmeye dayanan mekan olgusu, yalın bir kurgudan, çok parçalı karmaşık çeşitlemelere uzanan bir esneklik sergiler. Mimari tasarımda mekan, tarih boyunca karşıt iki kurguya bağlı olarak elde edilmiştir. Birincisinde insanoğlunun yapı eylemini başlattığı mağara kovukları yani yeraltı boşluklarını kullanılarak, ikincisinde ise yerüstünde yapay mekan bileşenleri ile oluşturduğu boşlukları kullanarak. Araştırma, yapı eyleminin başladığı mekan olan yeraltı mekanından yola çıkarak günümüzde bu mekanların oluşturulmasıyla ilgili neden ve nasıl sorularının cevabını aramaktadır. Çalışmanın kurgusunu oluşturan bölümler konuyu ele alış sırasına göre şu şekilde özetlenebilir. Birinci bölümde yeraltı ve mekan kavramları incelenerek boşluk kurgusuna dikkat çekilmiş ve yeraltı mekanının tanımlaması yapılmıştır. Negatif mekanı oluşturan yeraltının olumlu ve olumsuz yönleri ortaya konarak mimariye, edebiyata ve mitoloji'ye yansımalarına değinilmiştir. İkinci bölümde, negatif mekanın geçmişten günümüze kadar uzanan bir süreç içinde oluşturulma nedenleri çevresel koşullar göz önünde bulundurularak incelenmiştir. Üçüncü bölümde, negatif mekan kurgusu ile oluşturulan yapıların biçimsel oluşumları incelenerek fiziksel açıdan benzerliklerine dikkat çekilmiş ve biçimleniş yönüyle bir sınıflandırmaya gidilmiştir. Dördüncü bölümde ise, negatif mekanı kullanan bir yapıdaki tasarıma yönelik şartlar ortaya konarak bu mekanların özelliklerine ve hedeflerine değinilmiş ve bölümlerde elde edilen bulguların genel bir değerlendirilmesi yapılmıştır.