Abstract
İkinci Meşrutiyet'in ilanından sonra yeniden yürürlüğe konulan Teşkilat-ı Esasiye Kanunu'nda yapılan değişiklikler ve konuyla ilgili yeni kurallar ve yasalar, kişilerin bir amaç etrafında örgütlenmesinin önündeki engelleri kaldırdı. Toplumun her kesiminde ve her alanda kurulan dernekler, yeni bir gelişim çizgisi içine giren siyasal düşünce akımlarıyla birlikte, düşünsel üretim tarihimize yeni katkıları da beraberinde getirdi. Türkiye'de, sanat, özellikle resim ve sanat sorunları üzerine düşünce üretmiş ve dönemin kanunlarının verdiği haklarla kurulmuş, dernek statüsündeki ilk sanatçı örgütüne de bu dönemde rastlamaktayız. Osmanlı Ressamlar Cemiyeti adındaki bu derneğin temel özelliği, Sanayi-i Nefise Mekteb-i Alisi'nden sonra kurulmuş olan ikinci sanat kurumumuz olmasıdır. Sanayi-i Nefise Mektebi'nin düşünce yapısının doğrultusunda yetişmiş mezunları tarafından kurulan Osmanlı Ressamlar Cemiyeti'nin, plastik sanatlar tarihimizdeki asıl önemi, devlet eliyle kurulmamış ilk bağımsız sanatçı örgütü olmasında ve bağımsızlığının düşünsel yapısına da yansımasında yatmaktadır. Bağımsız bir düşünce yapısına sahip olmasının olmasının tipik sonuçlarından birini, yüklendikleri görevlerden birini yerine getirirken, yani topluma sanatı ve sanatçıyı sevdirme mücadelesini verirken görmekteyiz. Geniş halk 133kitlelerine resmi, sanatı ve sanatçıyı sevdirmek konusunda çaba gösterirlerken, engel gördükleri güçlerle, özellikle mezunu oldukları kurumla düşünsel bir savaşım içine girmekten kaçınmadıklarını görmek, bize ayrıca " yüklendikleri görevi yerine getirirken geleneğin işlerine yaramayan kısmı"yla da çok fazla ilişkilerinin olmadığım da hissettirmektedir. Belli bir kurumlaşma çabasının görüldüğü Osmanlı Ressamlar Cemiyeti, döneminin plastik sanatlarının tartışıldığı tek düşünce platformu olarak göze çarpan bir de yayın organı yayınladı. Osmanlı Ressamlar Cemiyeti Gazetesi adıyla bildiğimiz ve 18 sayı yayınlanmış bu yayın organı, içerdiği makalelerde öne sürülen düşünceler ışığında değerlendirildiğinde -ki, çalışmamızın ana temasını ve belkemiğini bu oluşturmaktadır- her görüşten yazarın sanat ve yan alanları konularındaki düşüncelerini açıklıkla sergilediği, döneminin egemen siyasal düşünce yapısının etkilerini pek taşımayan bir yaym organı olarak göze çarpmaktadır. Osmanlı Ressamlar Cemiyeti'nin adı,1919'da Türk Ressamlar Cemiyeti'ne dönüştürüldü, işlevi farklılaştı ve plastik sanat düşünce birikimize olan önemli katkılarıyla, plastik sanat tarihimiz içindeki yerini aldı.