Abstract
17. Yüzyıl Hollanda Resminde; günlük yaşamın anlık görüntülerinden yararlanan, Janr (genre) geleneği temsilcisi sanatçıların "Natürmort Sanatına" estetik ve içeriksel yaklaşımları döneminin sosyal ve ekonomik koşulları ile bire bir ilişki içindeki sanat ortamını yansıtır. Coğrafi keşiflerle denizaşırı kıta'ların bulunması ve bunun sonucu kolonileşme, özellikle 17. Yüzyıl Hollanda'sında burjuva sınıfının zenginleşmesine ve bu sınıfın, Ortaçağ ve Rönesans dönemlerinde sanatçıları maddi olarak destekleyen din adamlarının yerini almasına sebep olur. Hıristiyan dininde protestanlık olarak vukuu bulan reform hareketlerinin ve laikleşmenin, güzel sanatlar alanında da karşılığını bulduğuna şahit oluruz. Sanatı parası ile destekleyen kesimin değişmesi ile birlikte, dinsel konulu resimler, yerini özellikle 17. Yüzyıl Hollanda'sının orta-sınıf yaşam kesitlerinden örneklemelere ve daha dünyasal zevklerin ön plana çıktığı eserlere bırakır. Hollanda'nın ekonomik refahındaki artış sonucu, dünyevi zevklere olan eğilim, coğrafi keşifler vasıtasıyla bilinmeyene doğru bir ilgiye dönüşür. Coğrafi Keşifler, bilimsel araştırmalara da önayak olmuş, Okyanus-aşırı kıtaların "zooloji ve botanik" dallarındaki somut edinimleri, bilimsel kolleksiyonlar olarak derlenip, yayınlanmıştır. Bu kolleksiyonların yayınlanması, 17. Yüzyıl Hollandalı Sanatçıların "tema" arayışlarında verimli bir kaynak teşkil eder. Sanatçıların ifade biçimlerini yansıtan "tema" kavramı, en detaylı sembolik ayrıntılarla irdelenen natürmort resimlerinde, pazar yerleri, mutfak mekânları, yemek salonlarının yanında, sanatçıların çalışma masalarına kadar uzanan nesne gruplarından oluşan, kompozisyonlardaki seçiciliğin, belli sınırlar içinde uygulandığını görürüz. Bu seçicilik de Natürmortlarda, içeriğin konuyu belirleyen bir temsil izleğine sahip olduğunu kanıtlar.IV Geleneksel olarak natürmort veya insan yapımı nesnelerin ve doğal dünyanın betimlenmesi, evcil mekanlarda (insan yapımı içerisinde) mütevazilikle tanımlanmış türlerin en alaladesi olarak ifade edilmiştir. O, şu sırada bile halâ her an, her yerde bulunabilmektedir. Ve evrensel bir duyumu eşzamanlı ifade edebilmenin yetkinliğiyle iş yapmak isteyen sanatçılar için, kapkaçların ve yiyeceklerin zamansızlığı, hem ekonomiktir hem de halihazırda mevcut olandır. 17. Yüzyıl süresince Hollanda resim sanatının Janr (genre) geleneği içinde ayrı öneme sahip "Natürmort Resmi", 17. Yüzyıl öncesi varolmayan bir etkiye sahip olur. Sanatçıların kusursuzca üsluplaşan bir plastik metodoloji kullanarak eriştikleri görsel mükemmellik, resimdeki nesnelerin üzerinde elde ettikleri gerçeklik yanılsamasına sahip doku detaylarındaki nitelikle bütünleşir. 17. Yüzyıl Hollanda yağlıboya resminde Natürmort resmeden sanatçıların eriştiği "Altın-Çağ", 20. Yüzyılın sembolik imgelerle çalışan sanatçıların klâsik bir gelenek olarak inceledikleri, onlar için kaynakça teşkil edebilecek bir dönem olarak değer bulur.