Abstract
İbn Rüste’nin el-A‘lâku’n-nefîse’yi ne zaman kaleme aldığı tam olarak bilinmemektedir. Şimdiye değin bu konuya dair araştırmacılarca pek çok tarih de önerilmiş olmasına rağmen el-A‘lâku’n-nefîse’nin kaleme alınış tarihi belirsizliğini korumaya devam etmektedir. Bununla birlikte İbn Rüste’nin el-A‘lâku’n-nefîse’si Ortaçağların en önemli esirlerinden Hârûn b. Yahyâ’nın Constantinopolis’ten Roma’ya seyahatini de barındırmaktadır. el-A‘lâku’n-nefîse’nin bu kısmında Hârûn b. Yahyâ, Besiûs el-Melik ( )???? ????? diye tanımladığı bir hükümdardan bahseder. Aslında buradaki Besiûs, Tuna Bulgar Çarı Symeon tarafından 913 yılı A ğustos ayındaki Constantinopolis kuşatmasından sonra kullanılmaya başlanan "Basileus" unvanıydı. Bundan dolayı İbn Rüste’nin el-A‘lâku’n-nefîse’yi kaleme alması için terminus post quem, yani olası en erken tarih, 913 Eylül/Muharrem-Safer 301’dir. Sonuç olarak ulaştığımız bu netice araştırmacılar tarafından el-A‘lâku’n-nefîse’nin İbn Rüste tarafından tamamlanmış olduğunu varsaydıkları Ağustos 913 tarihinden önceki tüm tekli? eri geçersiz kılmaktadır.
It is unknow exactly when Ibn Rusta wrote his work al-A‘l?k al-naf?sa. Although so far, innumerable date have been proposed on this subject by researchers the writing date of al-A‘l?k al-naf?sa remains uncertainty. On the other hand Ibn Rusta’s work al-A‘l?k al-naf?sa also contains travel of H?r?n b. Yahy? who was one of the famous captives of the Middle Ages, from Constantinopolis to Rome. In this section of alA‘l?k al-naf?sa, H?r?n b. Yahy? mentions the monarch that he de? nes as Basi?s al Malik ( ???? ????? ). In fact Basi?s was the title "Basileus" that used by Tzar Simeon of the Danubian Bulgars, after the siege of Constantinopolis in August 913. Therefore terminus post quem -probable earliest date- for the writing date of Ibn Rusta’s work alA‘l?k al-naf?sa is September 913/Muharram-Safar 301. This conclusion we reached as a result invalidates the researchers’ all o? ers about al-A‘l?k al-naf?sa completed by Ibn Rusta before September 913.