Abstract
İstanbul Boğazı’nın en dar ve akıntılı yerinde Anadolu Hisarı’nın tam karşısına yaptırılmışolan Boğazkesen Kalesi nâm-ı diğer Rumeli Hisarı’nın, İstanbul Boğazı’nın kontrol edilmesi açısındanönem arz etmesinin yanı sıra İstanbul’un fethinden sonra da hapishane görevi üstlendiği bilinmektedir.XVIII. yüzyılın ilk yarısında Boğazkesen Kalesi kalebendlerini muhtevi bu makalede; kalebend cezası,kalebend defterleri, mahkûmlara kalebend cezasının verilmesi ve mahkûmların salıverilme süreci,mahkûmlar ve sosyal statüleri, işlenen suçlar, suç mahalleri, mahkûmiyet süreleri ve kalebendlik içinyazılan hükümlerin diplomatika açısından özellikleri ele alınmak suretiyle imparatorluk dönemindekisuç ve ceza sistemi incelenmeye çalışılmıştır.
We know that Boğazkesen Castle, also called Rumeli Fortress, was built on opposite from Anatolian Castle at the narrowest point of the Bosphorus, and that it was used as a prison after the conquest of Istanbul. It also had an important role in control of the Bosphorus. In this article analyzing Kalebends of Boğazkesen Castle in the first half of 18th century, we study the system of crime and punishment during the imperial period in terms of Kalebend punishment, Kalebend Registers, assigning Kalebend punishment to criminals, criminal release procedures, prisoners and their social status, committed crimes, regions of crime, lengths of conviction, and provisions written about Kalebend punishment within the framework and discipline of diplomacy.